​Ermeni Soykırımı’nın 105. yılı: Artık yüzleşin - Gündem
19 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Անահիտ / Ժամ : Խաւարակ

Gündem :

24 Nisan 2020  

​Ermeni Soykırımı’nın 105. yılı: Artık yüzleşin -

​Ermeni Soykırımı’nın 105. yılı: Artık yüzleşin ​Ermeni Soykırımı’nın 105. yılı: Artık yüzleşin

Ermeni Soykırımı'nın 105. yılında Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Soykırımı’nda akrabalarını kaybeden Ani Kalk Aba’yla konuştuk.

24 Nisan 1915’te gerçekleşen Ermeni Soykırımı’nın bugün 105. yılı. Bu tarihte Ermeni toplumunun önde gelen aydın ve siyasetçilerden oluşan yüzlerce kişi ya tutuklandı ya da sürgüne gönderildi. Binlerce kişi, soykırımın 105. yılında öldürülenlerin yasını tutacak. Fakat hala devlet bir ‘yüzleşme’ gerçekleştirilebilmiş değil. Hakikat talebi ise devam ediyor. Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan ve Soykırımı’nda akrabalarını kaybeden Ani Kalk Aba’yla 1915 Ermeni Soykırımı’nı ve ardından yaşananları konuştuk.

‘ERMENİLER YAŞADIKLARI TOPRAKLARDAN KAZINDI’

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yetvart Danzikyan, binlerce yıldır bu topraklarda yaşayan bir halkın katledildiğini, sürgün edildiğini ve mallarına el konulduğunu aktararak, “Ve hala soykırımla yüzleşmedi” dedi.

Danzikyan 1915’i şöyle anlattı: “Ailesinde sürgün edilmemiş, öldürülmemiş bir Ermeni bulamazsınız. Hrant Dink’in söylediği bir cümleyi hatırlatmak isterim ‘Her Ermeni aslında bir belgedir’ demişti sevgili Hrant. Evet, her Ermeni bir belgedir. Dolayısıyla 1915, Ermeniler için bu topraklarda kovulmanın, öldürülmenin, sürülmenin tarihidir. 1915, o yıl olup bitmiş bir şey değildir. 1930’larda Ermeniler, Anadolu’da tekrar sürgün edildiler. Dersim katliamında motivasyonlarından biri de Ermenilerin orada saklanmış olmalarıdır. Bütün sindirme politikalarının amacı Türkiye’de kalmış bir avuç Ermeni’nin de sesini çıkaramaz hale gelmesi, burayı terk etmesiydi. Birçok Ermeni de kalan yıllarda Türkiye’yi terk etmek zorunda kaldı. Dolayısıyla şimdi Türkiye’de 50-60 bin Ermeni’den bahsediyoruz. Ermeniler yaşadıkları topraklardan kazındılar”

Danzikyan Ermenilerin sistematik bir politikayla, devletin politikasıyla öldürüldüğünü ve yüzleşme çabası olmadığını da söyleyerek “1915 ile yüzleşmediğimiz zaman ülke olarak hiçbir zaman ileriye gidemeyeceğiz. Yüzleştiğimiz zaman daha da ileriye gideceğiz daha da özgür olacağız. Gerçekler bizi özgür kılacak.” dedi.

‘ERMENİ HALKIYLA BARIŞMALIYIZ’

İHD Eş Genel Başkanı Öztürk Türkdoğan, Türkiye’nin Ermeni Soykırımı başta olmak üzere geçmişte yaşanan bütün soykırımları tanıması gerektiğini vurgulayarak, “Türkiye geçmişle yüzleşmeli. Şu anki Türk Ceza Kanunu’nda soykırım tanımlanmıştır zaten. Bu tanımı okuduğunuzda 24 Nisan 1915’te başlayan ve daha sonra devam eden Ermenilere uygulanan ya da farklı inanç ve etnik gruplara yapılanların soykırım olduğu zaten ortada. Dolayısıyla soykırıma karşı çıkanlara bu terminolojiyi öğrenmeye davet ediyoruz. Bunu okudukları zaman zaten sorun çözülüyor.” dedi.

“Siz eğer bir etnik grubu, inanç grubunu zor koşullarda sürgüne gönderirseniz bu soykırım suçudur” diye devam eden Türkdoğan, inkar politikasının hiçbir sorunu çözmeyeceğine dikkat çekerek şöyle devam etti: “Bunu inkar etmek hiçbir şeyi çözmediği gibi suçun sonuçlarının devam etmesi problemini ortaya çıkarıyor. Ermeni halkıyla barışmalıyız. Ama Ermeni halkıyla barışmak içinde önce onlardan özür dilenmeliyiz. Geçmişte bir halka yapılan soykırımı tanımak, özür dilemek ve yeni bir sayfa açmak bu kadar zor olmamalı. Türkiye’yi yönetenler başta olmak üzere herkesi, kendini yeni fikirlere açık olmaya, insanların karşılaştığı yeni tehditlerle mücadele etmeye, birlik olmaya davet ediyoruz. Bunun yolu da geçmişte soykırım gibi insanlığa karşı işlenen ağır suçların kabulü ve özür dilemesi ile başlanacağını ifade etmek istiyoruz. Koronavirüs Türk, Kürt, Ermeni ayrımı yapmıyor. Halklar bir araya gelip sorunlarını barışçıl yollarla çözebilirler” diye konuştu.

‘MERHAMET DEĞİL ADALET VE ÖZÜR İSTİYORUZ’

1915 Ermeni Soykırımı’nda akrabalarını kaybeden Ani Kalk Aba ise duygularını şu sözlerle anlatıyor: “Bunun travmasını hala yaşıyoruz. Devlet bizden özür dilemediği müddetçe biz bunun acısını yaşayacağız. Bu topraklarda bir kıyım oldu. Osmanlı döneminden bugüne inkâr politikaları hala devam ediyor. Benim anne, baba tarafından kayıplarım çok oldu. Birbirlerini yıllar sonra arayıp bulan akrabam çok. Özellikle kayınvalidem de bu hikâyeler çok fazla. Kendisi hala hayatta. Kayınvalidem 87 yaşında olmasına rağmen bunun acısını yüreğinde taşıyor. Ve hala anlatmak istemiyor çünkü babasının kendisine anlattıkları anlatınca ya da hatırlayınca hala çok hüzünleniyor. Bir ırk o tarihte yok edilmeye çalışıldı. Bana nar tanelerini hatırlatıyor. Bir gece kapınız çalınıyor, ‘Toplanın gidin’ deniliyor. Kim, nereye gidecek, nasıl bir hayat sürecek? Bunun acıları halen hissediyorum yüreğimde. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nden, merhamet değil adalet istiyoruz, merhamet değil özür istiyoruz. Artık yüzleşin. Bizler bu ülkede varız, var olacağız, var olmaya devam edeceğiz. Hala o baskılar devam ediyor. Özellikle okullarda. Benim çocuğumun öğretmeni vardı. İnkılap dersinde çocuklara kelimeyi şehadeti öğretiyordu. Bir Ermeni okulunda. Biz bunun mücadelesini veriyoruz.”





Bu haber evrensel.net kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (evrensel.net) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(evrensel.net). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+