Yeni sorunlar karşısında semavi dinler… - Gündem
28 Mart 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Արեգ / Օր : Սիմ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Gündem :

19 Haziran 2020  

Yeni sorunlar karşısında semavi dinler… -

Yeni sorunlar karşısında semavi dinler… Yeni sorunlar karşısında semavi dinler…

İslam ve Hıristiyanlık arasındaki ilişkilerin yeniden ele alınması gerekiyor. Gerekiyor da, bu alan FETÖ ve benzeri gruplarca kirletilmiş durumda. Baştan söyleyeyim; aynı ibadethanenin hem cami, hem kilise, hem cemevi, hem de havra olarak kullanılması gibi zorlama projelere karşıyım. Bunun sonu “tek dünya dini”ne gider ve burada niyetin hiç de halis olduğunu düşünmüyorum.

***

Geçmişte, ulus devlet çağı öncesinde devletler ve milletler din üzerinden kimlik kazanıyor, örgütleniyor ve her şeylerini buna göre yaşıyorlardı. Batı Roma İmparatorluğu yıkıldığında, tek örgütlü yapı kilise idi. Türkler diriliklerini yeni dinlerini “kafir” ellerde yayma arzusundan alıyorlardı. Kudüs’ün fethi de bu manada ciddi bir rekabet konusu olmuştu.

***

Sonra bu düzen tepetaklak oldu. Din merkezli dünya yıkıldı. Seküler dünya büyüdü büyüdü ve her yeri neredeyse kapladı. Öyle ki, 1793’te Hıristiyanlık Fransa’da yasaklanmış, 19. yüzyılın sonuna doğru Kilise’nin pek bir gücü kalmamıştı. Doğu’da ise İslam dünyasının önderi sayılan Osmanlı İmparatorluğu yedi düvel tarafından yıkılıyor, hilafet terk ediliyordu.

***

Ama iki büyük din arasındaki çok da hoş olmayan ilişkiler bunca değişime rağmen hiçbir şey yaşanmamışçasına aynı kalıyordu. Bugün ülkemizde ezberci bir biçimde çok karmaşık olan yeni dünya düzeni kavgaları “Haç ve Hilal’in Savaşı” diye sunuluyor. DAEŞ’in Suriye’de, İsrail’in Filistin’de yaptıklarına bakarak bunu dini bir zemine oturtabilirsiniz de, ama bu ne kadar doğru olur?

***

Yakında vücudumuza bir çip yerleştirip her şeyimizi oradan izleyecekler. Çocuklarımız cinsiyetsiz büyüyecek. Fakir, engelli ve yaşlılar yük olarak görülmeye başlanacak. Gettolar oluşacak. Tüm bunlarla mücadele için semavi dinlerin bir karargah olmaları gerekmez mi? Bu haksızlıklara inananlar karşı çıkmayacak da kim çıkacak? Böyle büyük bir potansiyeli değerlendirmemek büyük günah olur. Kanımca “Haç-Hilal Savaşı” fantezilerini bir kenara bırakıp yeni çağın sorunlarına kafa yormak gerekir.





Bu haber aksam.com.tr kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (aksam.com.tr) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(aksam.com.tr). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+