​Barış Kafkasya’yı tümden kalkındırır - Gündem
01 Kasım 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Սահմի / Օր : Արեգ / Ժամ : Առաւօտ

Gündem :

01 Mart 2024  

​Barış Kafkasya’yı tümden kalkındırır -

​Barış Kafkasya’yı tümden kalkındırır ​Barış Kafkasya’yı tümden kalkındırır

Azeri ve Ermeni bakanlar bugün Berlin’de buluşuyor. Doğu Bilimi Uzmanı Dr. Petrosyan’a göre Bakü ile barış anlaşmasının imzalanması Türkiye ile ilişkilerin normalleşmesine ve bölgenin kalkınmasına yol açar.

Ermenistan ile Azerbaycan arasında gerilim düşmezken bir yandan da barış müzakereleri sürüyor. Azerbaycan Dışişleri Bakanı Ceyhun Bayramov ve Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan bugün Almanya'nın başkenti Berlin'de bir araya gelecek. Bakanların ana gündemleri arasında barış anlaşması ve sınır belirleme komisyonunun çalışmaları var. Tarihçi, Doğu Bilimi Uzmanı Dr. Armen Petrosyan Kafkasya’dakison gelişmeleri ve Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki gerilimi değerlendirdi.

Bakü ve Erivan arasında yılbaşına kadar bir barış anlaşması imzalanacağı dile getiriliyordu. Barış görüşmeleri ne durumda?

Azerbaycan-Ermenistan arasındaki barış antlaşması müzakere süreci aslında Ekim 2023’ten beri çıkmaza girdi. Dağlık Karabağ'daki savaşın ardından Bakü, Avrupa Birliği, Fransa ve Almanya liderlerinin katılımıyla İspanya’nın Granada şehrinde yapılması planlanan beşli toplantıya gitmeyi reddetti. Granada’daki görüşmeyi sabote ettikten sonra Azerbaycan, Brüksel ve Washington başta olmak üzere genel olarak Batı platformunda yeni müzakere önerilerini reddetmeye devam etti. Bakü bunun yerine Rusya’da, Gürcistan’da, "3+3" platformunda ve hatta ikili formatta görüşme tekliflerinde bulundu. Bakü’nün bu davranışının sebebinin yeni bir müzakere gündeminin oluşması olduğu açık. Bu gündem ise hem önceki anlaşmaların uygulanması ile ilgili Batılı arabulucuların baskı yapması olasılığı ortadan kaldıracak, hem de Ermenistan’a yeni önkoşullar ve talepler sunmak için zemin hazırlayacaktı. Elbette bu konuda Bakü ile Moskova arasında gizli bir anlaşmanın olduğu da söylenebilir.

Amaçlanan neydi?

Mantığı şu şekilde anlatılabilir: Rusya, Azerbaycan’ın bu bölgede Batı'nın rolü ve nüfuzunun artmasına yol açacak olan Batı devletlerinin arabuluculuğunu reddetmesi karşılığında Dağlık Karabağ’ın tamamen alınmasına engel olmayacaktı. Müzakere sürecinin çıkmaza girmesinin temel nedeni budur. Ancak aynı zamanda, taraflar arasında antlaşma metninin paylaşılması süreci çevrimiçi olarak devam ediyor, yani her iki taraf antlaşmanın maddeleri veya bu maddelerle ilgili karşı tarafın tekliflerine dair yorumlar ve önerilerini birbirine gönderiyor. Ermenistan yönetiminin değerlendirmesine göre Bakü’nün gönderdiği son versiyonlarda belgenin temel maddelerinde bariz bir gerileme olduğunu de söylemem gerekir. Genel olarak barış antlaşmasının geleceğine gelince de bunun da oldukça belirsiz olduğunu kaydedebilirim.

Neden peki?

Bunun da bir kaç nedeni var: Birincisi, doğal olarak Azerbaycan'ın, Türkiye'nin kapsamlı desteğiyle teşvik edilen yapıcı olmayan davranışı. Diğer nedeni Azerbaycan-Ermeni ihtilafı konusunda uluslararası ve bölgesel uzlaşmayı neredeyse imkansız hale getiren Ukrayna savaşının neden olduğu jeopolitik durum. Üçüncüsü de Rusya'nın nüfuzunun zayıflaması ve oluşan boşluğu doldurmaya yönelik çeşitli girişimler nedeniyle bölgede askeri ve askeri-siyasi dengelerin bozulması. Aslında kaydettiklerim aynı zamanda Azerbaycan yönetimi tarafından Ermenistan'a yönelik taleplerin artırılması ve bunların pratikte gerçekleştirilmesi için askeri mekanizmaların da devreye sokulması fırsatı olarak değerlendirilen faktörlerdir.

Ermenistan’ın koruyucusu rolü, Rusya’dan Batı’ya geçiyor. Fransa ile yapılan anlaşma bunun göstergesi. Erivan’ın Batı ile yakınlaşması nasıl bir kırılma yaratır?

2020’deki savaş ve sonrasındaki saldırılar, ki Ukrayna’daki gelişmeleriyle birlikte daha iddialı ve tehlikeli hal aldı, Ermenistan'ın güvenlik politikasının gözden geçirilmesi ve sistematik olarak değiştirilmesi gerektiğini gösterdi. Onlarca yıldır Erivan, Moskova ile çok katmanlı işbirliğine dayanan tek merkezli bir güvenlik sistemi oluşturdu. Ancak birçok objektif ve sübjektif nedenden dolayı bu sistem şu an yeterince işlemiyor, bunun sonucunda da Ermenistan, Ermeni halkı stratejik kayıplar yaşadı. Dolayısıyla Ermenistan'ın güvenlik politikasının değiştirilmesi ihtiyacı ortaya çıktı. Bu hedefin temel ilkesi de, tek merkez ile maksimum uyumlu güvenlik mekanizmalarının oluşturulması değil, çok faktörlü mantığa dayalı farklı yönlerde ve farklı aktörler ile çıkarların birleştirilmesi temelinde çeşitlendirme politikası olarak seçildi.

Bu nedenle Ermenistan'ın güvenliği için elbette farklı öneme sahip ancak eksenli faktörler var; Örneğin Rusya ile devam eden çok vektörlü işbirliği, AB, ABD ve birçok Arap ülkesi ile siyasi ve ekonomik alanlarda ilişkilerin derinleştirilmesi için yeni fırsatlar, AB sivil gözlemci misyonunun kabul edilmesi, Hindistan ile siyasi ve savunma sanayi alanında işbirliği, İran ile ekonomik, altyapı ve güvenlik alanlarında yeni perspektifler.

Fransa'ya gelince, Paris, Erivan'la askeri ve güvenlik alanları da dahil olmak üzere çok vektörlü politikasının derinleştirme perspektifine ilk cevap verenlerden biriydi. Genel olarak, bugünkü dünyaya özgü propaganda çatışmasının arka planında, ülkemizin dostu olmayanlar tarafından, çoğunlukla kasıtlı olarak Erivan'ın jeopolitik vektörü değiştirme politikası olarak sunulan tablo budur.

Ermenistan'ın güvenlik politikasının temel fikri, komşularla olan sorunlar başta olmak üzere tüm sorunlu ilişkilerin çözümüdür. Bu da Azerbaycan'la barış anlaşmasının imzalanması, Türkiye ile ilişkilerin normalleştirilmesi anlamına geliyor. Sorunların çözümü ise Ermenistan'ın güvenlik politikasının önceliklerini, tüm bölgenin barışçıl kalkınma perspektifini doğrudan etkileyecektir.


ANKARA’NIN TAVRI BALTALIYOR
İlişkilerin normalleşmesinin önündeki engel Ankara’nın öncelikleri. Ankara normalleşmenin önkoşulunu Ermenistan’la ilişkilerin ayrılmaz bir parçası olarak görüyor. Bu format ise bir çıkmaz sokak, çünkü Azerbaycan Ermenistan’ın stratejik çıkarları ile bağdaşmayan taleplerde bulunuyor. Türkiye-Ermenistan normalleşmesi Azerbaycan’da iktidardaki rejimin politikasının esiri haline gelmiş. Bu da stratejik kayıplara neden oluyor. Çünkü Ermenistan’la ilişkilerin çözümü Güney Kafkasya bölgesindeki etki vakumunu doldurma yarışına Türkiye’nin katılma ihtimalini kesinlikle artıracaktır. Normalleşme sürecine gelince ise: Hâlâ 2023 yılının ortalarında tarafların yaklaşık 2 yıl önce anlaştığı gibi Türkiye’den somut adımlar bekleniyordu. Ama daha adımlar atılmadı.






Bu haber birgun kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (birgun) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(birgun). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+