Zoryan Enstitüsü: Ermenistan-Türkiye sınır kapısına Talat Paşa adının verilme teklifi adaleti tehdi -
Zoryan Enstitüsü: Ermenistan-Türkiye sınır kapısına Talat Paşa adının verilme teklifi adaleti tehdit ediyor
Zoryan Enstitüsü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde sunulan ve Ermenistan-Türkiye sınırındaki “Alican-Margara” kara sınır kapısının Türk tarafına Talat Paşa adının verilmesini öngören yasa teklifine karşı derin endişe bildirdi. Enstitüye göre bu tür bir girişim, geçmişte işlenen suçları meşrulaştırarak adalet arayışını baltalıyor ve hâlâ açık kalan yaraları daha da derinleştiriyor.
Söz konusu yasa teklifi, Türk milliyetçi İYİ Partisi’nin lideri ve milletvekili Musavat Dervişoğlu tarafından hazırlandı ve 28 milletvekili tarafından desteklendi. Türk medyasında yer alan haberlere göre teklif, bu adımın "genç nesilde tarih bilinci oluşturmak" ve "devletin şanlı geçmişini ve tarihî mirasını hatırlatmak" amacı taşıdığını iddia ediyor.
Zoryan Enstitüsü'nün yayımladığı açıklamada, Talat Paşa’nın emriyle 1,5 milyondan fazla Ermeni’nin katledildiği, 2000’den fazla kilisenin yok edildiği, Ermeni topluluklarının ortadan kaldırıldığı ve milyonlarca insanın atalarının topraklarından zorla sürüldüğü hatırlatılıyor. Bu koşullar altında, tarihî olarak soykırımla özdeşleşmiş bir ismin, uzlaşı ve iş birliği potansiyelini sembolize etmesi gereken bir sınır kapısına verilmesinin, insan onuru, tarihsel gerçeklik ve ahlaki sorumluluk karşısında ciddi bir duyarsızlık olduğu ifade ediliyor.
Enstitü, Türkiye’deki liderleri ve toplumu “umut, hakikat ve evrensel insanlık” temelli bir alternatif tercih etmeye çağırıyor. Özellikle, halklar arası anlayış ve barış fikrinin simgesi olan ve bir vicdan sesi olarak anılan Hrant Dink’in isminin sınır kapısına verilmesi öneriliyor.
Ayrıca Türk entelektüellere, siyasetçilere ve akademisyenlere çağrıda bulunularak, ilerlemenin tarihin üzerini örtmekle değil, onu cesurca kabul etmekle mümkün olduğu vurgulanıyor. Almanya’nın Holokost’u, Kanada’nın yerli halklara karşı işlenen suçları kabul etmesi örnek gösterilerek, Türkiye’nin de Ermeni, Rum, Süryani ve diğer Hristiyan azınlıklara karşı işlenen soykırımın sorumluluğunu kabul etmesi gerektiği ifade ediliyor. Bu süreçte 4,5 milyondan fazla insanın öldürüldüğü veya yerinden edildiği hatırlatılıyor.
Öte yandan, 1 Temmuz 2022’de Viyana’da bir araya gelen Ermenistan ve Türkiye özel temsilcileri Ruben Rubinyan ve Serdar Kılıç, üçüncü ülke vatandaşlarının Ermenistan ve Türkiye’yi karşılıklı olarak ziyaret edebilmesi için kara sınırının en kısa sürede açılması yönünde anlaşmışlardı. Nisan 2025’te CivilNet’e konuşan Serdar Kılıç, Margara sınır kapısının açılması için teknik çalışmaların sürdüğünü, sürecin ciddi şekilde yürütüldüğünü ve mümkün olan en kısa sürede tamamlanmasının hedeflendiğini ifade etmişti.
Bu haber agos kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (agos) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(agos). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com