Türki̇ye Ermeni̇ Toplumunda Tepki̇selli̇ği̇ Tekelleşti̇rme Çabalari… (3) -
Türki̇ye Ermeni̇ Toplumunda Tepki̇selli̇ği̇ Tekelleşti̇rme Çabalari… (3)
Türkiye Ermeni toplumunda Patriklik Makamı’nın tüzel kişiliği olmaması en büyük kargaşa nedenlerinden. Patrikhane hem kendisi denetim dışı hem de cemaatin diğer kurumlarını denetleyemiyor. Gerçi bu karşılıklı denetimsizlik çoğu zaman herkesin işine geliyor ancak tıkanıklıklar da doğmuyor değil. Denetim dışı kurumlar toplumdan eleştiri almamayı bir aklanma görüntüsüne dönüştürüyor, bunun için de basından uzak kalmaya bakıyor. Patrikliğin böyle bir olanağı tabii ki yok; sürekli ilgi odağında bulunuyor. Denetimsizlik en çok Patrikhane’ye zarar veriyor çünkü kurumsal işleyişi paralize ettiği gibi, çalışmaları ve tutumu da sadece bir kişiye mal ediliyor. En önemlisi de organlarından mahrum kalmış bu makam zaman zaman savunmasız kalabiliyor. Nizamname’ye göre günün patriğini seçen Delegeler Genel Meclisi sürekli var olan bir kurumdu ve onun seçtiği organlar Patrikliği hem denetleyebilecek hem de savunabilecek alanı yaratıyordu. Bugün bu ikisinden sadece vicdani bir zeminde söz etmek mümkün. Bu tablo, aynı zamanda Patriklik’ten olan beklentilerin karşılıksız kalmasına da neden olabiliyor.
On yıllardan beri söz konusu olan bu sıkıntıların altını çizmek, ilk bakışta Amerika’yıyeniden keşfetmeye eş değer gibi gözükse de, zaman içerisindeki farklı tezahürleri sık sık kurum açısından bir yumuşak karın oluşturması bakımından önceliğini yitirmiyor.
Gökten düşen taşın nedenini de aynı noktada arama saplantısından ya da ön yargıizleniminden uzak durma çabasından öte, bu aksaklık da cemaatte bazı çevrelerin tepkiyi ve tepkiselliği tekelleştirme girişimlerine can suyu oluyor. Nitekim prosedürel mekanizmaların işlemediği ortamlarda, vicdanlara yönelme zorunluluğu, istem dışı bile olsa demagoji zeminine kayma riski yaratmakta. Ermenistan Başbakanı Paşinyan’ın İstanbul ziyaretinde ruhbanların sergilediği tavır ve ardından Patrik Maşalyan’ın düzenlediği basın toplantısı sonrasında doğan tartışma ortamı tüm bunlarla birebir örtüşmekte. Kumkapı’daki basın toplantısı, örneğin geçtiğimiz Şubat’ta yapılan benzerine kıyasla görece amatör bir ortamda geçti. Patrik Maşalyan toplantının karşılıklı tartışma mecrasına dönüşmesine ses çıkartmadı. Bunu muhtemelen vicdanlara hitap etmek, bilhassa da her soruyu yanıtlamaya hazır olduğu izlenimini perçinlemek için yaptı. İyi bir hatip olduğu için de açıkçası pek zorlanmadı. Basın toplantısına çağrılmış bazı gazetecilerin, karşılıklı konuşmayla normların aşıldığı aşamalarda, gazeteci olarak değil de bir toplum üyesi olarak konuştuklarını söyleme gereksinimi duyması da Patrik Maşalyan’ın tutumunu gerekçelendirme anlamındaki ikna kabiliyetini teyit etti.
ERVAB’ın, basının sorunlarını dinlemek için yakın geçmişte düzenlediği bir toplantıda, cemaat kaynaklarından yararlanabilmek için, Tüm Ermeniler Katolikosu Karekin II.’nin ana dilde olmayan yayınları çok önemsediğini koz olarak öne sürmeye kalkışan bir dostumuzun da, son basın toplantısında Patrik Maşalyan’dan ‘daha objektif’ olmasını talep etmesi de dikkatlerden kaçmadı. İnsanın doğası tabii, kimse bir şeyler koparabileceği yerde objektif olmak istemiyor.
Gelelim mevcut ortamın vardığı daha da anlaşılmaz bir noktaya. Bazı çevreler, Patrik Maşalyan’ın ilkeli tavrı karşısında belli ki tepki ve tepkiselliklerinin çıtasınıindirmeyi uygun gördü. Paşinyan’a sergilenen tavır bağlamındaki tartışma birdenbire nezaket kisvesine büründü. Buna koşut olarak, gerçekten hadlerini aşarak, bazı çevreler Patrik Maşalyan’a İstanbul Ermenileri tarafından seçilmiş olduğunu anımsatma gereğini hissetmiş durumda. Fikri zemindeki çaresizliğin doğurduğu bu agresivite aslında gülünç. Nitekim Patrik Maşalyan’a seçimleri anımsatmak hem ahlaki bakımdan sorunlu hem de, son seçimde yarıştığı Başpiskopos Aram Ateşyan’ın da Paşinyan’a karşı sergilenen tutumu benimsemiş olması bazılarının baltayı taşa vurduğunu gün yüzüne çıkartmıyor mu?
Türkiye Ermeni toplumu Patrik Maşalyan’ı, nezaket kılıfıyla Ermeni Apostolik Kilisesi’nin onurunun çiğnenmesini sineye çekmesi için mi seçti? El insaf…
Bu haber jamanak kaynağından gelmektedir.
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı (jamanak) ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(jamanak). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com