Anonim : Bayramlar
07 Aralık 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4518 / Ամիս : Տրե / Օր : Աստղիկ / Ժամ : Մթացեալ

Anonim : Bayramlar

Anonim

Anonim Tüm yazılarını göster..

07 Aralık 2025  

Bayramlar



Gağant

Ermenilerin yılbaşına verdikleri ad. Gağant, zengin bir ziyafet sofrasıyla eş anlamlıdır. Bütün aile biraraya gelir ve gece yarısına dek sofrada birlikte olunur. İstanbullu Ermeniler, yılbaşı için günler öncesinden alışverişe başlarlar. Zeytinyağlı yaprak ve midye dolması, topik, hindi ve anuşabur (aşûre) yılbaşı sofrasının vazgeçilmez yiyecekleridir. Yılbaşının sabahında, erkekler ne kadar yorgun ve uykusuz olurlarsa olsunlar işyerlerini bir-iki saatliğine açar ve evden getirdikleri bir narı kırarak tanelerini etrafa serperler. Yeni yılın ilk sabahında kırılan narın yıl boyunca bereket getirdiğine inanılır.

Dzununt
Ermeniler, Noel'i, yani Doğuş Yortusu'nu, diğer Hıristiyan mezheplerden farklı olarak, Vaftiz Yortusu ile birlikte 6 Ocak tarihinde kutlar. Ermeni çocuklar, 5 Ocak gecesi "Melkon, Kaspar yev Bağdasar, avedis" şarkısını söyleyerek evleri dolaşır ve İsa'nın doğumunu müjdelerler. Çocuklara küçük hediyeler ve bahşiş verilir. Melkon, Kaspar ve Bağdasar, İsa doğduktan hemen sonra hediyelerle onu ziyarete gelen üç çobandır. Doğuş Yortusu'nda aile bir araya gelir ve o gün akşam yemeğinde mutlaka balık yenir.

Katolik Ermeniler ise Doğuş Yortusu'nu, diğer Katolikler gibi, 24 Aralık'ı 25'e bağlayan gece ve 25 Aralık'ta kutlar.

Diyarnıntaraç
Eski Ahit'te "İlk doğan her erkek çocuk Rab'be adanmış sayılacak" denir. İsa da buna uygun olarak sünnet edildi ve kırkında Kudüs'teki tapınağa götürüldü. Ermeniler, İsa'nın doğumunun 40. gününü ve tapınağa sunuluşunu 14 Şubat'ta kutlar. Yortu arefesinde, günbatımında, kilisedeki kutsal sofra üzerindeki mumdan alınan ışık, ellerinde mum tutan halka dağıtılır. Bu ışığın tüm uluslara yönelik olduğunu vurgulamak için doğu, batı, kuzey ve güneye dönülerek kutsama yapılır. Halk kilisede yaktığı mumu söndürmeden götürür ve evindeki mumu onunla yakar. Bu, o ailenin Rab İsa tarafından aydınlatıldığını ifade eder. Diyarnıntaraç, halk arasında "ateş gecesi" olarak da bilinir. Bu günün Hıristiyanlık öncesinde bir tür Hıdırellez olarak kutlandığı söylenir.

Vartanants
O dönemde ateşe tapmakta olan İranlılar'ın, Hıristiyanlığı seçen Ermeniler'le MS 451 tarihinde yaptığı din savaşının anısına kutlanır (2001'de 22 Şubat). Aslında savaş yitirilmiştir. Ancak Başkumandan Vartan'ın efsanevi cesareti, halkın, orduyla omuz omuza savaşması ve savaşın sonunda yine Hıristiyan kalmış olması nedeniyle bu savaşın Ermenilerin tarihinde, büyük zaferlerden daha önemli bir yeri vardır. Vartanants Günü'nde, savaşta yitirilen bini aşkın insanın anısına, herhangi bir kutsal güne bağlı isimleri olmayanların isim günü kutlanır.

Pun Paregentan
Ermeniler, Büyük Oruç'un arefesinde (2001'de 25 Şubat) Pun Paregentan adı altında karnavalı kutlar. Günbatımıyla Medz Bahk'a (Büyük Oruç) girilir. Bu tövbe dönemidir, amacı dua ve oruçla yürekleri sınayıp, inananları Diriliş Yortusu'na hazırlamaktır. Pun Paregentan'da yenir, içilir, eğlenilir. Herkes çeşitli kılıklara girip, komşularına, arkadaşlarına şakalar yapar. Büyük Oruç 7 hafta (50 gün) sürer. Bu sürede hayvansal gıda alınmaz. Günde tek öğün, akşam duasından sonra, sadece sebze ve tahıl yenir. Düğün yapılmaz, eğlence düzenlenmez. Hemen her kilisenin özel günü vardır, buralarda ayinler yapılır, halk kiliseleri ziyaret eder. Büyük Oruç'ta dargınlar barıştırılır, yoksullara erzak yardımı yapılır.

Avak Şapat
Ermenilerin "Büyük Hafta"sı... Pazartesiden başlayarak (2001'de 9 Nisan) her gün, İsa'nın çarmıha gerilmesi süreciyle ilgili önemli bir olayın anısı yaşatılır. Perşembe, İsa'nın son akşam yemeği günüdür. Aynı gün akşamüstü ruhaniler, kilisede küçük çocukların ayağını yıkar. İsa Peygamber, son gününde, sevgisinin ve alçakgönüllüğünün bir simgesi olarak, havarilerinin ayaklarını yıkamıştır. Perşembe, İsa'nın Romalı askerler ve Yahudi görevliler tarafından tutuklanması anısına gece yarısına dek ayin yapılır. Halk arasında bu gece "Latsi Kişer" (Ağlayış Gecesi) olarak bilinir. O akşam, yeşil mercimek yenir, mercimeğin Meryem Ana'nın gözyaşlarını simgelediğine inanılır. Cuma sabahı İsa'nın Haç'a gerilmesi ve insanlığın günahları için ölmesi, akşamüstü kaya mezarına gömülmesi anısına ayinler düzenlenir.

Surp Zadik
Ermeniler, Paskalya Bayramı olarak bilinen Surp Zadik'te (İsa'nın Yeniden Diriliş Günü), "Kristos hariav i merelots" (İsa ölülerden dirildi) ve karşılığında "Orhniyal e harutyun Kristos'i" (Kutlu olsun İsa'nın dirilişi) diyerek bayramlaşır. Surp Zadik'te (2001'de 15 Nisan) insanlar birbirlerine kırmızı yumurta armağan eder. Yumurtalar geleneksel olarak kırmızıya boyanır, ancak değişik renklerde boyanmış olanları da vardır. Yumurta dünyayı simgeler. Dış kabuk gökyüzünü, zarı havayı, akı denizleri, sarısı ise yeryüzünü... Kırmızı rengi ise İsa'nın kanının tüm dünyanın kurtuluşu için aktığını gösterir. Surp Zadik'te ayrıca saç örgüsü biçiminde paskalya çöreği yapılır. Ertesi gün mezarlıklar ziyaret edilir.

Hampartsum
Surp Zadik'in 40. gününde Ermeniler, İsa'nın göğe yükselişini, Hampartsum'u kutlar (2001'de 24 Mayıs). Aynı zamanda bu adı taşıyanların isim günüdür. Hıristiyanlık öncesinde, bir tür bahar karşılaması, Hıdrellez olarak kutlanır ve Vicag (niyet) adını taşırdı. O tarihlerde, Vicag gününde gençler yaylalara çıkıp eğlenirler, kendi aralarında niyet çekerek bahtlarını öğrenirlerdi. İstanbul'da da birkaç on yıl öncesine dek, Hampartsum'da Yedikule'deki marul bostanlarında piknik yapılır ve marul yenirdi. Ermenilerin büyük bir bölümü, bu günde Hampartsum sofrasından marulu eksik etmez.

Vartavar, Vartivar
İnanışa göre, tufan sonrasında Nuh gemiden iner, son kez hafif bir yağmur yağar, yaşam yeniden başlar. Ermeniler'in Hıristiyanlık öncesinden beri kutladıkları bayram, Hıristiyanlıkla birlikte, Baydzaragerbutyun Diarn Yortusu'yla (İsa Mesih'in Suret Değiştirmesi) birleşmiştir (2000'de 22 Temmuz). Çıktığı yüksek dağda, üç öğrencisinin önünde İsa'nın yüzü güneş gibi aydınlanmış, giysileri göz kamaştırıcı bir beyazlığa bürünmüş, yanında Musa ve İlyas peygamberler belirmiş, etrafı saran bir buluttan Tanrı'nın sesi yükselmiştir: "Sevgili oğlum budur. Ondan razıyım..." Vartavar, "vart" (gül) ve "var"dan (ışık saçan) türemiştir. Bu günde ibadet yerlerini ve çevreyi güllerle süsleme geleneği vardır. Nuh'un anısına, bu günde halk birbirini ıslatarak, "sulu" şakalar yaparak eğlenir. Bazı Kürt toplulukları da bu bayramı, kuzuların sütten kesilme zamanına rastlayan başka bir tarihte (7 Ağustos), "Vartivar" adı altında kutlar.

Khacverats
Haç Yortusu. Ermeniler Kutsal Haç'ın özgürlüğüne kavuşmasının yıldönümü olan bu yortuyu 14 Eylül'e en yakın pazar günü kutlarlar (2000'de 16 Eylül). Pers İmparatoru Hüsrev, M.S. 610 tarihinde Herakleus'u yenilgiye uğratarak Kudus'ü işgal etmiş ve Kutsal Haç'ı İran'a götürmüştür. Bunun üzerine Herakleus Kutsal Haçı geri almak için büyük bir ordu kurarak Persler'le savaşır ve Hüsrev'i yener. Kutsal Haç 628 tarihinde tekrar Hıristiyanlar'a iade edilir. Bu olayın kutlandığı yortuda, Ermeni kiliselerinde pazar öğleden sonra törenler yapılır ve haç fesleğenlerle süslenir. Rumlar bu günü 14 Eylül'de kutlarlar.

Tarkmançats
404 yılında, Sahag Bartev ve Mesrob Maştotz adlı din adamları tarafından Ermeni yazısının bulunmasıyla, Ermeni kilisesi tarihinde "Altın Çağ" olarak tanımlanan dönem başladı. Surp Mesrob ve öğrencileri, Kutsal Kitap başta olmak üzere birçok eseri Ermeni diline çevirerek büyük bir aydınlanma ve kültür hareketi yarattılar; Yunanca ve Asurice'nin Ermeni kültürü üzerindeki egemenliğine son verdiler. Ermeniler bu nedenle, bu iki din adamını azizlik mertebesine yükseltti ve onları bir bayramla (Don Tarkmançats Vartabedats) anmaya başladı (2001'de 13 Ekim).
(G7 takviminden derlenmiştir.)

Paskalya
Yaşadığımız toprağın insanları çok eskiden kainatı yumurtayla özdeşleştirir, onun dünyanın küçük bir modeli olduğunu düşünür, kabuğunun toprak, akının su, sarısının ateşi simgelediğine, zar ile kabuk arasında ise havanın yer aldığına, inanırlardı. Bu benzerlik pek çok düşünürü, kutsallığını kirletmemek ya da yok etmemek için yumurta yemekten alıkoyardı.

Yumurtanın kainatla benzerliği, zamanla her kesimden insanların birbirlerine bezenmiş yumurtalar armağan etmesine neden olmuştu. Dahası, üst sınıftan insanlar birbirlerini değerli, altın veya gümüş yumurtalarla onurlandırırlardı. Çağdaş Pers takviminin, dolayısıyla Nevruz'un mucidi Büyük Cemşid dünyanın yaratılışını temsil eden ve zaten var olan yumurta armağan etme geleneğini ülkesinde resmileştirdi. Dolayısıyla Pers-İranlılar gibi Güneş'e tapan Ermeniler de önceleri doğanın yeniden doğuşunu, yani ilkbaharı, "Güneşin gücünün galibiyeti" olarak benimserken daha sonra Hıristiyanlığı kabul ettiklerinde İsa Mesih'in aynı günlerde öldükten sonra yeniden dirilmesini "Güneş adaletinin galibiyeti" olarak algılamış, bu durumu din adamlarımız birçok ilahilere yansıtmışlardı.

Yumurta yemek doğal, ama özellikle kırmızıya boyamanın bir ilk- nedeni olmalı. Bunun için yumurtanın ve kırmızı boyanın ilk kez hangi coğrafyada görüldüğünü araştırmak gerek. Yumurtanın her yerde bulunabildiği bir gerçek, ancak bilinen bir diğer gerçek kırmızı boyanın yumurta kadar bol bulunmadığı... Kırmızı boya, yani "Vortan Garmir", kurutulup toz haline getirilen bir kurtçuktan elde ediliyordu. Dahası, sözü geçen kurtçuk Ermenistan'ın tuzlu topraklarındaki sazlıklarda yetişiyordu. Doğasever Ermeniler, bu seçkin üründen çıkardıkları ve Vortan Garmir adını verdikleri boyayla, doğanın mucizesi yumurtayı renklendirip kutsal bir objeye dönüştürerek parlak kızıl güneşin tutuşturduğu yeniden doğan tabiatı selamlıyorlardı.

Bunun yanı sıra bir başka gelenek de kurbanlıkları kırmızıya boyamaktır. Kiliselerde kutsal kapkacağı Maşdotz'a göre kırmızı şarapla yıkamak, düğünlerde kına yakmak, kırmızı bağla (Narod) gelinin başını bağlamak gibi gelenekler "Vortan Garmir"'in kültürümüzdeki önemli yerini gösteriyor. Sonuçta ateş böceği diye tanıdığımız "Gaydzorig" ya da "Posura"adlı kırmızı böceği "Zadik Böceği" hatta yalnızca "Zadik" diye adlandırmamış mı atalarımız?

Sarkis Seropyan

Anket Tüm Anketler

Günün Sözü


Ժուժկալութիւնը առանձինն կը բուժէ անբուժելի հիւանդութիւննեը, եւ կը վերաշինէ ամէնէն քանդուած առողջութիւնը։

+