Halk ihtilali oldu - Haber Arşivi 2001-2011
03 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Արամ / Ժամ : Զօրացեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

20 Haziran 2004  

Halk ihtilali oldu -

Halk ihtilali oldu

Seni yabancı subeden aradılar dedi Ermeni komsumuz. Ben anladım artık beni de gonderecekler. Once gitmek istemedim komsumuz cok ısrar etti. Lutfi git aksi takdirde seni hapse atarlar dedi İcimizden Biri / LUTFİ HIZEL (69) Laz kokenli bir aileden gelen Lutfi Hızel 1910 da Carlık Rusya sında Karadeniz kıyısındaki Sohum da dogar. Babası Mustafa bey tutun ureticiligi ve ticareti yapmaktadır. İlk orta ve lise tahsilini Rusya da tamamlar kimya muhendisi olur. Rejimin değistiği yıllarda babasının isini bırakıp devlette calısmaya baslamasıyla ailesinin hayatı değisir. Mustafa bey İstanbul a ticaret mumessili olarak atanır. Ardından annesi ve kız kardesi Sovyet tabiyetine gecmedikleri icin Sohum u terk etmek durumunda kalırlar. Bir sene sonra 1940 ta Lutfu Hızel de Rusya ya terk eder. İstanbul da ailesiyle birlikte yasamaya baslar. Askerliğini Ankara daki yedek subay okulunda tamamlar Tekirdağ ve Ankara Tekel Fabrikası nda 34 yıl calısır 1974 te emekliye ayrılır. Ankara da bulunduğu yıllarda tanıstığı Bedia hanım ile 1947 yılında evlenir. 1993 yılında trafik kazasında kaybettiği esinden biri kız uc cocuğu olur. Rusca Fransızca Lazca Abhazca bilen Lutfi Hızel sarap uzmanı olarak calısmayı surduruyor. Tek isteği sarapcılıkla ilgili yazılarını yayımlamak. Kendisiyle kızıyla birlikte yasadıkları İstanbul Kadıkoy deki evlerinde gorustuk. Bu haftayı yasam anlatısının Rusya yıllarına ayırdık. *** Efendim Karadeniz sahilindeki insanlar hep Rusya ya giderlerdi cok is vardı arazi bol istediğin gibi calıs Carlık zamanında tabi... 1900 ların basında daha henuz komunust idare gelmemisti bilindiği gibi komunist ihtilali 1917 de oldi... Babam rahmetli Rusya ya gitmis Sohum sehrine. O yıllarda o havalide cok Turk vardı... Daha ziyade tutun yetisirilirdi. Babam hem koyde tutun ciftliği actı hem de sehire yerlesti ev sahibi oldi dukkan sahibi oldi. O vesileyle bulunduğumuz icin biz Rusya da doğduk. Esasen Artvin ilinin Arhavi kazasındenim yani Karadenizliyim. Rahmetli babam da Karadenizli olması hasebiyle mutaassıp bi insandi. O bakımdan bizi Rus okuluna vermedi asağı yukarı dort-bes yaslarında insandık abim de vardı. Turkiye den dini konularda eğitim verecek bir hoca ve bir de ilkokul oğretmenini babası Sohum a davet eder. Oğretmen onlarla birlikte yasamaya baslar: Gel zaman git zaman icinde Rusya da 1917 de ihtilal oldu. İhtilal butun Rusya ya yerlesinceye kadar dort-bes sene gecti. Mesela Sohom a Rus askerleri 1921-22 de geldiler ancak. Komunist idaresi yavas yavas zamanle ozel tesebbusleri kaldırdiler. Ruslar o zamanlar issiz adam bırakmıyordu. Komunist idarenin seysi bu halka hizmet. Cunku halk ihtilali oldu yani askeri bi ihtilal değil halk ihtilali. Onun icin once halki goz onunde tutardı Rusya da eskiden buyuk toprak sahipleri vardı. Rus halkıni koylusunu kole olarak kullanırdı bi ağız tokluğune calıstırırdı. (İhtilal) Onların hepsini kaldırdi. Sonra Kafkasya da Gurcu Abaza Cerkez bunlarda kan gutme vardı. Birisi vuruldi mi o oni vuruyo o oni vuruyo hatta bazı ailelerde cocuğu besikteyken dusmanine karsi hazırlamak icin ninniyi o sekil bile soylerlerdi. Bunların hepsini kaldırdi hepsini. Bu rejim olmasa bunları yapamazdı bu kati rejim bunları hizaya getirdi. İhtilal ile birlikte babası tutun imalatı isini bırakmak zorunda kalır devlette tutun uzmanı olarak calısmaya baslar. Tutun ciftliğini kapatır ve Sohum a yerlesir. Her evde piyano Sohum guzel turistik bir sehirdi. Palmiyeler vardı dusunebiliyo musunuz Karadeniz de sokaklar biraz genis sahili genis boyle uzuuun bulvar gezinti yeri bahce... Cok guzel eğlenirdik arkadaslarımız vardı. Hic unutmam evimizde piyanomuz vardı Rusya da her evde piyano var. Yani o isci derler o iscinin evinde piyanosu var. Kız kardesim muzikle ilgilendi ben daha ziyade siporla ilgilendim. Soylediğim gibi babam rahmetli mutaassıp insandı yani bizde eski aile havası vardı. Annem maasallah erkek gibi Osmanlı bi kadındi. Hatta bi gun Rusya da balkonda oturuyoruz; annem ben babam. Karsıda balkonda bi aile var bizim gibi hanım cocuk. simdi cocukle baba oynasiyoler gulesiyoler konusuyoler anneme dedim ki Anne su cocukla babasına bak nasıl samimi gorusuyoler biz bunu neden yapamıyoruz? Baban geliyo diyince dort delikten kacardık. Fakat annem oyle değildi. Annem Yemek yapacağim gelin derdi butun erkek cocuklar kız cocuklar arkadaslar gece saat ikilere kadar otururduk icerdik sarkı soylerdik. Tutun uzmanı olarak basarılı olan babası İstanbul a ticaret mumessili olarak tayin edilir. Annesi Fatma hanım da esinin yokluğunda cocuklarını okula kaydettirir. İstanbul da calısmaya baslayan babası birkac sene sonra tekrar evlenir ve bir kız cocuğu olur. Sohum a haber tez ulasır. Ve anne-oğul İstanbul un yolunu tutarlar. Amacları babalarını bulmaktır. Uzun arastırmalar sonunda bulurlar. Yaklasık bir ay sonra annesi diğer cocuklarının yanına Rusya ya doner. İstanbul da babasının yanında kalan Lutfi Hızel ortaokula gitmeye baslar bu arada Erenkoy e tasınmıslardır. Bir sene kadar okur ortaokulu bitirir ve annesinin yanına Rusya ya donmek ister. Ancak pasaportu yoktur. Fakat pasaport vermediler talebe olduğumdan. O zaman birisi vardı Lazlardan Rusya dan adam kacırır buradan adam kacırır tanidik annemi filan iyi tanıyor. Dedi ki bana Bak dağdan hududu gececeğiz dağdan. İrmaklardan derelerden gececeğiz sen oralarda yapamazsın dedi. Yola cıktık. Artvin in kazası Borcka ondan sonra Maladet zaten hudut beni Maladet ten karsıya gecirdi Rus toprağinde birakti. Sonbahar tan yeri ağarırken baktım asağıda sose genis yol gece goremedim asağı indim yurudum asağı doğru baktım nobetci askerler geliyolar. Onlarla Rusca konustum filan. Turkiye den geliyorum dedim. Aldıler beni karakola goturduler karakolde yemek verdiler sıcak iyi geldi. Kurudum orada iyice. O geceyi orada gecirdim ertesi gun aldılar beni arabayla Batum e mapushaneye goturduler. Leningrad cok guzeldir Sonunda Batum da annesine kavusur ve beraberce Sohum a donerler. Rusya da tahsilimize devam ettik. Maarif cok eyiydi yegane beğendiğim taraf okuma okuma okuma her tarafta. Zamanle gerek koyde olsun gerek sehirde olsun her yerde her semtte ilkokul ondan sonra her vilayette her ilcede fakulte actılar. Gunduz calısanlar icin gece universiteleri gece calısanlar icin gunduz universiteleri var. Ve kultur seviyesi Rusya da yuzde 90 yuzde 100 civarında. Bir kere herkes okuyor. Hepsi burslu. Turk olmama rağmen ben bile burslu okudum. Lise eğitimini tamamlayan Lutfi Hızel universiteye devam etmeye karar verir: Rusca oldukca zor bi lisan. Lisana ehemmiyet verirlerdi. Cunku Rusya yalnız Ruslar değil butun 400 milyonun icinde 100 bin turlu insan var mozaik halinde boyle. Yalnız Rus lisanı uzerine imtihan yapıyoler muvaffak olduysan unversite okuyabiliyorsun. Rusca sınavını gecer ve Leningrad da kimya muhendisliği eğitimine baslar. O arada Sohum da yasayan annesi ve kardesleri uzerinde Sovyet tabasına gecmeleri icin yapılan baskılar artmıstır. Annem rahmetli kabul etmedi. Bunun uzerine 24 saat icinde burayı terk edeceksiniz dediler. Annesi ve kız kardesi evlerini terk ederek babasının yanına İstanbul a gelirler. Sohum un en guzel yerinde otururduk. Rus arkadasları aileleri hep bizim dostumuzdu baktılar ki annem ve kardaslarimi gonderdiler diyebilirim ki Sohum ayağa kalkti. Ben bu arada bi sene Leningrad da kaldım. Leningrad da 7 milyon insan yasardı benim zamanımda. Cok buyuk cok guzel bi sehir. Sokakta gece kadin kacırılsın kıza tecavuz edilsin birisi vurulsun imkanı yok. Duymazsın sokakta dilenen insani bulamazsın. Sokakta bırakmıyorlar insanı. Bi nufusuna gore ev veriyo senin evin var uc katli dort katli farz edelim. Onun sana yetecek kadarını bırakıyor gerisini belediye muayyen bir ucret karsısınde evi olmayanlara veriyor anlatabildim mi? İhbarlar oluyordu Universitede 5 bin kisilik bir yurtta kalıyoruz. Beni cok severlerdi okulda. simdi bir gun aybası geldi vezneye gidiyoruz maas gibi bursumuzu alıyoruz gittim vezneci Senin bursun yok dedi. Bu sefer arkadaslara kız arkadaslara felan soyledim. Beraberce talebe federasyonuna gittik anlattık 24 saat icinde benim bursum cıkti. Efendim yanlıs bi ihbar olmus da onlar Rus Lutfi Hızel e iste Turkiye den para geliyo diye ihbar olmus benim hakkımde... Universiteyi bitirdim yazlığa eve dondum. O yıllarda cok guzel bi kız vardı Yahudi kızı cok akıllıydı. Onla hatta evlenecektim fakat olmadı. Resmi var hâlâ... Arkadaslarımla geziyorum iste dolasıyoruz eğleniyoruz genclik... Aksam eve gittim gec vakit bize Fransızca ders veren bi hocamız vardı Ermeni cok iyi bi insandı bizim evde kiracı olarak oturuyodu. Sorma dedi seni yabancı subeden aradiler muhakkak 4 uncu subeye gelsin beni gorsun diye bizzat mudur geldi onun icin gidceksin dedi. Ben anladım artık beni de gonderecekler oyle. Ben gitmek istemedim Fransızca hocam cok ısrar etti arkadaslar keza... İste Lutfi git aksi takdirde seni hapse atarlar. Dolayısıyla kim bilir ne zaman seni Turkiye ye ya gonderirler ya gondermezler dediler. Lutfi Hızel o aksam yabancılar subesine gitmek uzere evden ayrılır. *** Annem cahil ama akıllı kadındı. Babamın evlendiğini oğrenince once İstanbul da Lazlardan kimler var kendisinin tanıdığı veyahut tanımadiği ve babamın arkadaslarını arastırıyor. Ondan sonra beni alıyor İstanbul a geliyoruz asağı yukarı yeni Kurtulus Savasi nden cıkmıstık 1922-23 herhalde geliyoruz. Sirkeci civarınde oteller vardı. Orda bi otele yerlestik. O otelin alti da kahve o kahve de Lazların geldiği kahve imis. Bunları hep annem ayarlıyor rahmetli... Oğlunu kahveye gonderen Fatma hanım Lutfi den babasını gorunce haber vermesini ister. Kahvede otururken babası girer iceriye ve oğlunu tanır. Hemen ben kalktım sivistim yukarı cıktım anneme haber verdim. Boyle boyle babam geldi diye. simdi annem hazırlandi barabar indik baktık kahvede kimse yok. Demek beni gormis babam ve sıvısmıs. Bir sure sonra babası otele gelir yanında ikinci esinden olan iki-uc yaslarında bir kız cocuğu vardır. Sarısın guzel bi kız getiriyo bir iki saat o bizde kalıyor annem cok seviyor. Bikac gun sonra uvey annem otele geliyo annemle bulusuyo yani barıs oluyor. Sonra bizi de alıp goturuyoler Besiktas taki evlerine goturuyoler. DEVAM EDECEK Gelecek hafta: Ecnebiler subesinde neler oldu? Kaynak kisi onerilerinizi ve maddi desteklerinizi bekliyoruz. Telefon: (0212) 327 86 58 Faks: (0212) 227 37 32 e-posta:tbct@tarihvakfi.org.tr Proje danısmanları: Doc. Dr. Aynur İlyasoğlu Doc. Dr. Esra Danacıoğlu Gorusmeyi gerceklestiren: Gulay Kayacan Goruntu kaydı : Tamer Ustel Desifre / redaksiyon: Sevil Uzrek Yayına hazırlayan: Tuba Cameli




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+