Bir ANAP milletvekili tarafindan 11 Mayis 2006 tarihinde TBMM Baskanligi na ve 22 Mayis tarihinde de Adalet Komisyonu na sunulan bir kanun teklifi var. Teklifin basligi soyle duzenlenmis: Ermeni Soykirim Yalanlarinin Cezalandirilmasina Iliskin Kanun Teklifi . Bu kanun teklifinin 1. maddesinde Tarihte hicbir donemde gerceklesmemis olan; sozde Turklerin Ermenilere soykirim uyguladiklarini iddia eden Ermeni soykiriminin varligini her turlu soz yazi resim karikatur cizim ile ifade eden yayan propagandasini yapanlar bir yildan uc yila kadar hapis cezasi ile cezalandirilir hukmune yer verilmis. Teklifte yer verilen sonraki maddelerde bu sucun basin ve yayin yoluyla veya toplu gosterilerde kapali ve acik toplantilarda veya yurtdisinda islenmesi agirlastirici neden olarak kabul ediliyor. Ayrica bu konuda propaganda yapmak amaciyla yurtdisinda veya yurticindeki bir vakiftan fondan veya herhangi bir kaynaktan maddi destek veya her turlu menfaat saglanmasi uc ile bes yillik bir hapis cezasini gerektiriyor. Sucun kamu gorevlilerince islenmesi de ongorulen cezanin yarisi oraninda artirilmasini gerektiriyor. Sucun bir tuzelkisinin faaliyetleri cercevesinde islenmis olmasi durumundaysa TCK Madde 60 ta ongorulen tedbirlerin uygulanmasi da teklifte yer alan hukumler arasinda. Boylece faaliyet izninin iptali musadere gibi tedbirler soz konusu olabilecektir. Yine ayni sekilde fakat bagimsiz bir milletvekili tarafindan 16 Mayis tarihinde TBMM Baskanligi na sunulmus ve simdi Adalet Komisyonu nda bulunan bir diger kanun teklifinin basligi ise soyle: Milletlerarasi Iddia Itham ve Saptirmalara Karsi ve Cesitli Ulkelerin Gerceklestirdikleri Mezalimler ve Soykirimlarin Taninmasi ve Anma Gunlerinin Tesisi Hakkinda Kanun Teklifi . Bu baslik altinda Ermeni soykirimi iddialarinin reddi; ASALA terorune destek ve himayenin siddetle kinanmasi Yukari Karabag isgalinin kinanmasi Fransa nin Cezayir de soykirim yaptiginin Turkiye tarafindan acikca kabulu Bosna-Hersek teki soykirima seyirci kalindigi icin Fransa ve diger Avrupa devletlerinin manevi sorumlulugunun bulundugu ve ayrica teklifte anildigi sekliyle Norvecliler Ingilizler Ispanyollar Amerikalilar Almanlar Kibrisli Rumlar Fransa ve Belcika tarafindan tarihin degisik donemlerinde farkli halklara karsi gerceklestirilen katliamlarin kinanmasi da teklif kapsaminda yer aliyor. Nazilerin Yahudilere karsi kiyimi ayri bir madde halinde buna eklenmis. Ve Cecen ve Cerkez katliamlarini anma gunleri onerisi de teklifin diger bir hukmu. Ilk bakista tahmin edilebilecegi gibi diger bazi ulkelerin yani sira Isvicre Kanada ve Fransa da Osmanli Ermenileri nin kiyima ugradigi yonunde kabul edilen kararlar ve bununla ilgili bazi siyasi gelismeler bu kanun tekliflerinin de birer karsi tutum biciminde kaleme alinmasina neden olmus gorunuyor. Ilk kanun teklifi ifade ozgurlugunun ve bilimsel arastirma ozgurlugunun kullanilmasiyla dogrudan dogruya ilgilidir. Bu acidan bakilirsa bazi ulkelerdeki uygulamalarda da boyle bir sonuc doguran kararlar karsisinda aynen karsilikta bulunmak insan haklarina uygun bir tutum gelistirmek bakimindan acaba ne kadar isabetlidir? Zira devletlerarasi iliskilerde insanlarin haklarinin korunmasiyla ilgili konularda sinirlayici/kisitlayici uygulamalar nedeniyle karsiliklilik gibi bir aractan yararlanmayi insan haklari hukuku reddeder. Ikinci olarak bu konulara iliskin tartismalarda olmasi gereken aslinda tam da bu kanun tekliflerindeki anlayisin ziddi bir tutum degil mi? Konunun bir devletlerarasi realpolitik iliskisi icinde tanimlanmasindan cok insani ve insanlararasi iliskilerde kesfi ve anlayisi destekleyici bir tutumun gelistirilmesi cabasi asilmasi gereken sorunun asil konusu degil mi? Kanunlar cezalar agirlastirici nedenler tarih icinde meydana gelmis bircok katliam ve mezalimin kanunlarla taninmasi (taninmayinca yok sayilmasi!) gibi pozitivist araclar ne yazik ki bu insani cabanin cok disinda yer aliyor.