Kevin hakkinda... - Haber Arşivi 2001-2011
04 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Մարգար / Ժամ : Այգ

Haber Arşivi 2001-2011 :

01 Aralık 2008  

Kevin hakkinda... -

Kevin hakkinda...

Kevin Hakkinda Konusmaliyiz Kevin adindaki bir ergenin lisesinde bir katliam yapmasinin ardindan yasananlari Kevin’in annesi Eva’nin agzindan anlatiyor. Ancak Eva olaya ya da sonuca odaklanmak yerine once Kevin’in anne rahmine dusmeden cok onceki gecmisine geri donuyor sonra cocugun dogumundan ergenligine kadar her seyi en bastan’ aliyor Gazeteci-yazar Lionel Shriver edebiyat tarihinde erkek ismiyle yazan ilk kadin degil ancak muhtemelen sirf isminden (Margaret Ann) memnun olmayip onu Lionel gibi bir erkek ismiyle degistiren ve ustune Ingiltere’de sadece kadin yazarlara verilen Orange Odulu’nu kazanmis tek yazar. Kendi yasaminda cinsiyet cocukluk yetiskinlik ebeveynlik gibi kavramlari sikca sorgulamis Shriver’in 2005 yilinda bu tartismali odule layik gorulen tartismali romani Kevin Hakkinda Konusmaliyiz butun bu kavramlari insani dehsete dusuren bir durustlukle ele alan tepetaklak eden hatta insanin bildiklerini duyduklarini da yalanci cikaran bir roman. Kevin Hakkinda Konusmaliyiz Kevin adindaki bir ergenin lisesinde bir katliam yapmasinin ardindan yasananlari Kevin’in annesi Eva Khatchadourian’in agzindan anlatiyor. Ancak Eva olaya (oglunun bir katil olmasi) ya da sonuca (oglunun islahevine gonderilmesi) odaklanmak yerine pek cok hikâyenin sonu daha baslamadan bellidir’ diyerek Kevin’in anne rahmine dusmeden cok onceki gecmisine geri donuyor ve cocugun dogumundan ergenligine kadar her seyi en bastan’ aliyor. Amerika’daki lise cinayetleri tavana vurdugunda cok sey yazilip cizildi kurbanlarin ve silahlara duskun cocuk-cellatlarin hayatlarina dair bikkinlik verecek kadar cok sayida belgesel ve kurmaca film cekildi. Kevin Hakkinda Konusmaliyiz’i bunlardan farkli kilan iki sey var: Birincisi bu kisisel bir hikâye. Lionel Shriver gazeteci kimligini bir kenara birakiyor ve romani lise cinayetlerine bir referans ya da toplumsal gozlemlerden beslenen bir tahlil gibi kurgulamak yerine olayin kendisini onemsiz ve sasirtici olmayan bir cerceveye donusturup bunun temellerini yani anne-ogul arasindaki tehlikeli iliskiyi romanin merkezine oturtuyor. Ikincisi ise romanin baskarakterini kurbanlardan birinin yasli annesi yapmak yerine Kevin’in yani katilin annesi yaparak okuyucuyu zor ve manipulatif bir ozdeslesme bicimine dahil etmesi. Buna bir de Eva’nin cocugunu hic sevmemis ve sevmeyecek bir anne olmasi eklenince kitabin neden bu kadar tartisma yarattigi anlasilabilir. Ermeni kokenli Eva Katchadourian dunyayi dolasip gezi rehberleri hazirlayarak hayatini kazanan bohem bir entekllektuelken ulkeler ve zevkler tukenince kocasi Franklin’le yeni bir ulke’ye ebeveynlige adim atip atmama meselesini tartisir. Her mutlu ve tatmin olmus insan gibi cani sikilmaktadir ve bir seyler olsun’ ister. Franklin bastan beri cocuk isterken Eva kafasinda annelik kavramini rezil bir kumar’ olarak gordugu cocuk yapma isini tartar ve bildik ikilemler yasar: Kisitlanmak istemez bedeninin degismesinden korkar kocasiyla arasina girecek yabancidan cekinir icinde hic annelik’ bulunmadigindan bu isi yapamayacagini dusunur. Bu surecten gecen herkesin yasadigi tereddutlerdir bunlar ancak bunlari gecistirmek yok saymak ya da olagan kabul etmek herkes icin ise yaramayabilir. Eva yine de kulaktan dolma bilgilere kulak verir ve bir kez cocugu olunca her seyin degisecegini dusunur. Her kadinin icinde annelik’ vardir. Peki her anne kutsal midir gercekten? Bu tereddutleri yasayanlar gunun birinde cocuklarinin buyuyup de katil olabilecegi ihtimalini hesaba katiyorlar mi? Yoksa boyle bir dunyaya cocuk getirilmez’ diyen nihilistler icten ice cocuklarin o kadar masum olmadiklarini ve dunyayi bu hale onlarin getirdigini mi kastediyorlar? Franklin’i kaybetmekten korkan Eva sirf konusacak baska bir seyleri olsun diye’ hamile kaliyor. Hamilelik sureci kitapta cogunlukla kadin bedeni odakli ele aliniyor. Eva’nin isinden uzak kalmasi ve bedenindeki korku filmlerini andiran urkutucu degisimler onu yavas yavas nevrotik ve alingan birine donusturuyor. Kocanin karisina bakisinin degismesi onu anne olarak gormesi ise iliskilerini farkli ve sevimsiz bir boyuta tasiyor. Eva belki de bir cok kadinin yasadigi ama anneligin kutsal’ oldugu varsayimi yuzunden itiraf etmeye yanasmadigi deneyimleri durustce anlatiyor. Bunu yaparken new-age’ anneleri (dogum kurslarina katilan ebevenylik kitaplari okuyan ve her seyi kitabina gore yasayanlari) tasa tutmayi da ihmal etmiyor. Eli bir kadeh saraba uzandiginda ve kocasi ona sarabin yasak oldugunu soylediginde ilk travma yasaniyor. Eva kendini bu iki kisilik bedenin icinde hapis hissederken kendisine surekli bencil davrandigini bebegi dusunmedigini soyleyip duran Franklin’den uzaklasiyor. Daha sonra Kevin’i islah evinde ziyaret ederken olay’da hamilelik surecinde icinde hissettigi nefretin bir sekilde Kevin’i etkilemis olabilecegini dusunecek ve sikca yaptigi gibi Kevin’i suclamadan once donup bir de kendi kotuluguyle yuzlesecektir. Paronayak bir anne Cinsiyetin ve masumiyetin sorgulandigi yer ise Eva’nin bir oglu olacagini ogrenmesiyle basliyor. Kitap bu bakimdan ilginc cunku Eva yetiskinlerin cocuklara sikca atfettigi masumiyet’i erkek cocuklara yakistirmiyor. Cocuklar (erkek cocuklar) hakkindaki ilk kotucul dusunceler okuyucuyu sarsabilir ama uyarmak gerekiyor ki bunun dozu iyice artiyor ve sonunda Eva kendi cocugunu (Rosemary’nin Bebegi gibi filmlere de atifta bulunarak) bir canavar gibi gormeye basliyor. Kevin dogduktan hemen sonra en ihtiyaci oldugu anda bile annesinin sutunu reddeder ondan tiksinir. Eva bunu kisisel algilar alinmistir. Reddedilmek dogum sonrasi depresyonu tetikler ve Eva Kevin’in yaptigi ve yapmadigi her seyi kendisi uzerinden degerlendirmeye baslar. Shriver kitabin bu bolumlerinde narsisistik kisilik yapisinin derinliklerine inerek kapsamli psikolojik tahlillerde bulunuyor. Duygulari didik didik ederek yorumlama huyu olan Eva zaten hic isinamadigi Kevin’in kendisinden nefret ettigi sonucuna varir ve bu nefrete karsilik vermeye baslar. Durustlugun bittigi ya da basladigi (nasil yorumlarsaniz) yer burasi: Shriver Eva’yi her anne adayinin ve annenin yasadigi ama icine attigi negatif duygulari dile getirebilen cesur kadin kalibindan cikarip guvenilmez anlaticiya kendi psikozunda kaybolmus ve kucuk masum bir bebekte sadist bir yan oldugunu iddia eden paranoyak (mi?) bir anneye donusturup yeniden servis ediyor. Bu da bir annenin cocugunda kotuluk gormesi cocugunu sevmeyi basaramamasi durumunu bir tur delilik ve yalnizca Eva’ya ozgu bir durummus gibi tanimliyor ve hamilelik surecinde yasanan ariza’lari da etkisiz kilmis oluyor. Yine de hikâye Eva’nin Kevin’de kotulugu gormesiyle birlikte iyice ilginclesiyor ve neredeyse mistik bir havaya burunuyor. Bunun bir sebebi ise Eva’nin cok inandirici bir bicimde taniklar sunarak Kevin’in icindeki canavari teshir etmesi ve okuyucuda bunlarin gercek olabilecegine (bir yasindaki bir bebegin kotu kotu’ bakabilmesine annesini alt etmek icin entrikalar cevirmesine fiziksel siddete duskun olmasina vs.) dair suphe uyandirmasi. Shriver bir gazeteci olarak okuyucuyu manipule etmedeki ustaligindan romaninda okuyucunun gerceklik algisiyla oynayarak basariyla yararlanmis. Lise cinayetleri sonrasinda cokca tartisilan suclu kim’ sorusuna (medya mi rock muzik mi video oyunlari mi?) ise kotulugun dogustan gelebilecegini ima eden aslinda cok eski ama gunumuz icin alisilmadik bir kuramdan yola cikarak cevap veriyor. Kendi vataninda yabanci anneler kendi evinde yabanci cocuklar mi doguruyor? Cocuklarin yaptigi her kotuluk masum bir haylazlik mi yoksa planlanmis sadist bir planin parcasi mi? Shriver Kevin Hakkinda Konusmaliyiz’da bir cok ebeveyni rahatsiz edebilecek bu sorulari sormaktan cekinmiyor. Kevin hakkinda cok sey soylese de bu Eva’nin hikâyesi. 1957 dogumlu Shriver otuzlarinin sonuna geldiginde anne olma meselesini kafasinda evirip cevirdigi donemdeki korkularini romanina aktarmis. Hemen belirtelim cocuk yapmaktan vaz gecmis ama bu kitabin birilerinin fikrini bu yonde degistirmesi halinde de uzulecegini soyluyor. Yazarin Identity Theory adli dergideki soylesisinde belirttigi uzere bu roman yayimlandiktan sonra ozelliklikle annelerden sert tepkiler bekliyormus. Ama isin ilginc tarafi Eva’nin deyisiyle ustesinden gelinemeyecek sevimsiz bir is olan ebeveynligin negatif taraflarini ifade ettigi icin kendisine tesekkur eden cok okuyucu olmasi. Kendiyle yuzlesmek isteyen her ebeveyne duyurulur. KEVIN HAKKINDA KONUSMALIYIZ Lionel Shriver Ceviren: Berna Kilincer Everest Yayinlari 2008 494 sayfa 19 YTL.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+