Muzik yayını yapan radyo ve televizyonlar yerli ve yabancı pop caz ve rock muzik sarkılarıyla yankılanıyor. Muzik festivali acıkhava konserleri farklı mekanlarda duzenlenen ozel konserler İstanbul un nesesini yeniden yerine getirmis gozukuyor. Turkiye de muzik sektorunun aynası durumundaki İstiklal Caddesi nde durum farklı degil. Cadde uzerindeki muzik marketler radyo ve televizyonlarla yarısırcasına sen sakrak sarkılar calıyor. Arada bir biraz huzun biraz umutsuzluk hâkim tanıdık bir ezgi dikkat cekiyor: Cihat Askın ın Umutsuz adlı albumunun aynı adı tasıyan sarkısı bu. Kulaga calınan bu ezgi yeni yeni calınmaya baslansa da aslında tanıdık. Yılmaz Guney in basrolunu oynadığı Umutsuzlar filminin muziği. Bestesi Yalcın Tura ya ait olan bu eseri keman sanatcısı Cihat Askın oda orkestrasıyla yeniden yorumlamıs. Beste zaten acıklı bir de buna keman flut ve arpın buyulu sesi eklenince huzun kol geziyor Beyoğlu sokaklarında. Ekonomiden siyasete Turkiye belli istikrara kavustu... Nihayet ulke duzluğe cıktı gibi sozler sarf edilmeye baslanmısken nereden cıktı bu Umutsuzluk? Cihat Askın Bugunleri dusunerek yapmadım bu albumu. diyor. Album kayıtları 2000-2001 yıllarında yaptığım calısmalardan olusuyor. O yılları biliyorsunuz umutsuz ve mutsuzduk. Umutsuz ezgilere Yılmaz Guney in Umutsuz filminin muziği de eklenince albumun adı da Umutsuz oldu. İyi ki boyle oldu. Cunku album yakın gecmisi yeniden hatırlatırken fazla umutlanmadan temkinli adımlar atmaya cağırıyor dinleyicisini. Albumde sadece Umutsuz sarkısı yok. Hamamizade İsmail Dede Efendi nin en klasik eserlerinden biri Sultaniyegah Ağır Semai sanatcının yorumuyla mistik bir yapıya kavusmus. Klasik Turk muziği severler tarafından cok iyi bilinen Refik Ferzan ın acemkurdi sarkısı romantik bir hava estiriyor albumde. Kafkas coğrafyasından Azeri ve Ermeni ezgileri de var. Huzun denince ilk akla gelen ezgiler Azeri ve Ermeni ezgileri. Askın a gore huzne yabancı değil bu topraklarda yasayan halk. Huzun aslında bu coğrafyanın doğal bir ogesi. Binlerce yıllık tarihinde istilalar isyanlar savaslar goren Anadolu nun bir rengi gibi insanların yureğine islemis. Ege turkuleri de Trakya turkuleri de Guneydoğu turkuleri de hep huzunle yoğrulmus. Bu yuzden de Askın huzunsuz bir ezgi dusunemiyor. Onceki albumleri de boyleydi sanatcının. Minyaturler ve Ege nin Turkusunde de kemanıyla huzun soylemis huznun esintilerini bağrımızda hissettirmisti. Minyaturlerde Sarı Gelin ve Ayrılık sarkıları vardı. Ege nin Turkusunde ise Ege nin doğusu ve batısının yani Turkiye ve Yunanistan ın cileli insanlarının notayla yazılmıs tarihi saklıydı. Aristo dan Eflatun dan Yunus tan Mevlana dan izler bulunan yaslı coğrafyanın ezgileriydi bunlar. Sanatcı; Zeybek Selanik Turkusu İzmir Kasap Havası Yayla Havası ve Gurbet ten almıs ilhamını ve her iki yakada yasayan insanların birbirlerini muzikle dansa davet etmisti. Cihat Askın meslek yasamını farklı kulturlerin ortak noktasını bulup onları kaynastırmaya adamıs bir muzisyen. Turk muziği-Yunan muziği Azeri muziği-Ermeni muziği ayrımı yapmadan muzik evrenseldir anlayısıyla bu kulturlerin yan yana gelebileceğini gostermeye calısıyor. Aynı albumde Turk ve Yunan ezgileri Azeri ve Ermeni ezgilerine yer vermesi de bu yuzden. Sadece milletleri barıstırmaya calısmıyor sanatcı muzik turlerini de ic ice yasamaya cağırıyor. Klasik Batı muziği-Klasik Turk muziği ayrımı yapmayıp iki muziğe de esit mesafede durduğu icin elestiriliyor. Hatta iki muziğin savunucuları tarafından bu yuzden dıslanmıs. Yani iki tarz muziği de icra ettiği icin iki tarafa da yaranamamıs. Ancak sanatcı bu dıslamaları dikkate almadan yoluna devam etmis. Ben kemancıyım yazılı ne varsa calarım anlayısında ve kendisini Batı ya da Turk muziği sanatcısı olarak sınırlandırmıyor: Eğer onları dikkate alsaydım dıslanmıs olurdum. Bu gorusler yapay gorusler gercekci değil sizi belli bir etiket altında gormek isteyenlerin dusuncesi. Bu kulturde ayrım olduğuna inanmıyorum. Turk muziği calmak gericilik Batı muziği calmak ilericilik gibi algılanıyor. Bu topraklarda doğmussanız her turlu muzikle ilgilenmeniz gayet doğal. Cunku bu topraklar cok kulturlu. Doğu Batı kulturleri var. Turk muziği Devlet Konservatuarı ndaydım Batı muziği caldığım icin bana hos bakmadılar; Batıcılar da Turk muziği okuduğum icin kucuk gorduler. Ben iki tarafa da aldırmadım yazılı olan ne varsa onu caldım. Onceki yıllarda bu toprakların muziğiyle ilgilenenleri dıslayanların bugun halk muziğine ilgi duymalarını ise arayıs cabası olarak goruyor Askın. Batı muziği sanatcılarının gecmiste cok buyuk hatalar yaptıklarını halkı kucuk gorup muzik halk icin yapılmaz anlayısı ile hareket ettiklerini soyleyen sanatcı bundan onların da pisman olmaya basladığını belirtiyor. Askın klasik Turk muziğinin bittiğini iddia ediyor. Klasik muzik bitti cunku o felsefede yasayan insan yok. Zekai Dede ve Hacı Arif Bey in olumuyle bu muzik sona ermistir. diyen sanatcı Turk sanat muziği adıyla uretilen besteleri ise taklit ici bos ve eğlence muziği olarak nitelendiriyor.