Polisin cevigi - Haber Arşivi 2001-2011
13 Mayıs 2025 - Հակական տոմար - Տարի : 4517 / Ամիս : Մարերի / Օր : Պարխար / Ժամ : Շառաւիղեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

21 Mart 2005  

Polisin cevigi -

Polisin cevigi

sanlı Adalet Bakanları zincirinin son halkası Cemil Cicek Gelibolu belgeselini esi ve kızıyla birlikte izledikten sonra kendisine Ermeni olaylarını anlatan bir belgesele ihtiyac olup olmadıgı soruldugunda Bizi dısarıdaki Ermeniler değil iceriden soykırım iddiaları yapılması uzuyor demis. Orhan Pamuk u mu kastettiği sorulduğunda da Ozel olarak birilerini kastetmiyorum. Bunların kimler olduğunu herkes biliyor. Bu kisiler aramızda dolasıyor... Bunun iceriden yapılması bizi uzuyor. sehitlerimizin kemiklerini sızlatıyorlar. Biz dısarıdan vurulduğumuzda olmedik ama asıl bizi iceriden vuruyorlar cevabını yapıstırmıs. Seyretmis olduğu filmin etkisiyle neredeyse sairane bir sitemle dile getirdiğinin tercumesine ihtiyac var mı? Bu toprağın insanlarına yasadığı her alanı Bakan ın terimleriyle tarif etmesi zorunluluğu dayatılmıyor mu? Kol kırılır yen icinde kalır. Hatalarımızı gunahlarımızı kendi bunyemizdeki sır kasalarında kilitli tutup alanımız dısında dile getirilmesine izin vermemek siarıyla aile kurumundan vatandaslık sorumluluklarına dek kendimize has bir yasam etiği olusturmamız sart kosuluyor. Bakan ın Bu kisiler aramızda dolasıyor gibi dramatik etkisi uğursuz bir fon muziği isteyen bir cumle kurarak salladığı sopayı bir yana bırakıyorum. Zaten bu dilin bekcilerinin en etkin silahlarının santaj ve tehdit olduğunu biliyoruz. Ustunde durmak istediğim demokrasi mucahidi kisvesi altında acıkca cetecilik dusturlarının bekciliğini yapanların hayatımızı nasıl geciktirdikleri. Evet cetecilik. Vatandas olarak benden beklenen devletin resmi sırlarına kol kanat germek onların sorgulanmazlığının garantisi olmaksa cağırıldığımın vatandaslık sorumluluğundan cok bir suc ortaklığı olduğuna inanırım. Ermeni soykırımı iddialarının artık devletimizin benimsediği hoyrat inkârcılıkla tartılamayacağını iyi kotu anladık. İsin tarihcilere bırakılması gerektiğinin kabulu bu konuda atılmıs onemli bir adımdır. Ama kendimizi icinde bulmus olduğumuz cetelerin elebasları yılmak bilmiyor. Sır kasalarının basını tutanlar cete mantığıyla yonetilen butun kurumların gelismesini insanlarla bu kurumlar arasındaki gerilimin hafifletilmesini istemiyor. Yasaklı rapor Son olarak Radikal in gectiğimiz hafta mansetine tasınan konuya gelelim. Emniyet Genel Mudurluğu nun 6 Mart taki olaylı kadın yuruyusundeki tutumu ile bir kez daha gundeme gelen Cevik Kuvvet i 2002 de incelemeye aldığını bu amacla bir komisyon olusturulduğunu biliyorduk. Cevik Kuvvet teki memur amir ve mudurlerin yanı sıra sokak eylemlerinde polisle sık sık kafa kafaya gelen sivil toplum orgutu liderleriyle de gorusen komisyon 2003 te bir rapor hazırlıyor. Gelgelelim kitaplastırılarak 2 bin adet basılan rapor Emniyet Genel Muduru Gokhan Aydıner den onay alamıyor. Aydıner saptamalardan rahatsız oluyor. Yani kendi kurumu icindeki ustelik tavrı cok tartısılan bir birimin sorunlarını dile getirip bir cozum arayısına girmesini uygun bir davranıs olarak nitelendirmiyor. Polislerin dunya âleme hatalarını ve bu hataların kaynaklandığı yetersizlikleri ilan etmesini yanlıs buluyor. Halkıyla memuru arasında insanca bir diyalog olusmasını istemiyor. Polisin de dertleri olan eksikliklerini hatalarını dile getiren mutsuz bir insan olarak portresini tehlikeli buluyor. Polisi kendi kurumuna mesleki ve siyasi ustleri dısında kimseye yonelik bir sorumluluk tasımayan dilsiz bir guc olarak gormek sonsuza dek oyle gostermek istiyor. Oysa raporda saptananları okuduğumuzda onlara yonelik hemen hemen butun sikâyetlerimizin onlar tarafından da saptanmıs nedenlerinin desilmis olduğunu goruyoruz. Dertleri sıkıntıları yetersizlikleri ve bunları dile getirisleriyle bizim gibi insanlarla karsı karsıya olduğumuzu hissediyoruz. Sivil toplum kurulusu liderlerinin sozlerine kulak veren onları dusman olarak bellemeyip saptamalarına raporunda yer veren bir kurum. Raporda Bazı polislerde Ben devletin temsilcisiyim; bu kalabalıklar da bana karsı gelmekle demek ki devlete karsı geliyor anlayısı gorulmektedir. Bu hakkı kullanmanın devlete karsı gelmek demek olmadığı yaklasımı polise kazandırılmalıdır. Vatandaslarına yasal cercevede kimseye zarar vermeden gosteri ve toplantı yapma hakkı veren devlettir. Bu hakkı engellemek devlet goreviyle bağdasmaz devlet gorevlisine yakısmaz. Polis devletin vatandasına verdiği bu hakkı rahatca kullanmasını sağlamakla gorevlidir sozlerini okuyoruz. Memurların mudurleri hakkında Emir kargasası var. Maksimum guc gosterisinde bulunuyorlar ama topluluklar ile minimum irtibatları var dediğini okuyoruz. Buradaki sorun ulkemizde sokağa cıkan her insanın potansiyel vatan haini olarak gorulmesindedir. Polisin de bundan ayrı olması dusunulemez gibi saptamalar okuyoruz. Hangi polis daha cevik? 2000 yılında sokaklara dokulen Cevik Kuvvet polislerinin dise dis kana kan intikam intikam! cığlıklarıyla yapmıs olduğu numayisi hatırlarsınız. Binlerce uniformalı silahlı adam benzersiz bir ceviklik icinde sokaklara dokulmus hukumeti istifaya cağırıyordu. Yakın zaman once Emniyet Genel Muduru Turan Genc in ceza indirimine iliskin yasanın Meclis ten gecmesi uzerine verdiği demec onları sokağa doken gerilimin kaynaklandığı damarı acık ediyordu: İskenceci Hizbullahcılar affediliyor polisler affedilmiyor. Boyle adaletsizlik olur mu? Bu tepki yaratır. sozleri yabana atılacak bir mesaj değildi. O zaman yazmısım: On yıllardır siyasi bir taraf olarak dusmana karsı kin ve nefretle yetistirilen kadın yaslı cocuk demeden her fırsatta coptan gecirip iskenceye yatıran polisimizin sanlı ayaklanması toplum tarafından korku dolu bir anlayısla karsılandı. Basbakan Ecevit in bu olayların tekerrur etmemesini temenni eden sefkatli konusması bir yana İcisleri Bakanı en yiğit ve en gozde Tantanımızın demeci tuyler urperticiydi. En değerli ve basarılı bakanımız Cenazelerimiz yerde dururken afla olum oruclarıyla ilgili konusmak yakısık almaz. Sizin cenazeniz benim de cenazemdir. Boyle yanlıs eylemler yaparak orgutleri kendinize gulduruyorsunuz. dedikten sonra polislere yeni silahlar ve super emeklilik vaadinde bulundu. Takılmamız gerekenin sadece bir uslup sorunu olduğunu Tantan dan oğrenmis olduk. Onemli olan orgutleri guldurmemekmis. Basta Savunma Bakanımız olmak uzere bircok siyasi buyuğumuz de polisin tepkisinin haklı ancak tepkisini dısavurma biciminin yanlıs olduğunu vurguladı. Polis affa olum orucuna girenlerle uzlasma cabasına gonlunce silah kullanamamaya iskencecilerin affedilmemesine karsı tepki gosterdiğine gore isyanın ardından hemen her muktedirin onların tepkilerini doğal ve anlasılır bulması ortaya ilginc bir resim cıkarıyor. Demek ki bu konulara herkesin tepkisi var. sayet maaslarının yetersizliği soz konusuysa bu butun memurların ortak sorunu değil mi? Polis yuruyusunun ana teması bu ise onların toplum dirliğini bozan bu gosterilerinin ustune eli coplu iscileri memurları oğretmenleri mi salmak gerekir? Polis gostericilere karsı cop ve silah kullanması yasaklandığında stresini nasıl atacağını soruyor. Coskulu bir ictenlikle boyle bir soruyu dile getirebilen gucten kim korkmaz? Boyle bir dilin yadırganmadığı memlekette yasamak kimi mutlu eder? Yasaklı raporda nasıl yorumlayacağımı bilemediğim bir noktayı aktaracağım. Askerlik hizmeti yapmadan polisliğe muracaat edenler cok kaliteliydi ama problemleri cozulemedi. Askerlik bizim istediğimiz anlamda disiplin kazandırmıyor. Diğer illerde Cevik Kuvvet yuruyuslerini gerceklestiren memurların tamamı askerliklerini yapmıslardı. Siyasilerin polisten daha geride olduğu polisin kendi kurumunu ıslah etme girisimlerine set cekenlerin de onlar olduğunu bilmek bizi rahatlatacak mı? Polisin denetiminin İcisleri Bakanlığı na bağlı mufettislerden alınıp bağımsızlastırılması konusundaki tartısmalar Terorle Mucadele Merkezi nde kurulmus olan İnsan Hakları subesi nin iyi niyetli calısmaları Uluslararası İskenceyi Onleme Merkezi nin (CPT) nezarethaneler hakkındaki raporlarında saptadığı iyiye gitme hali elbette rahatlatıcı.




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+