Ermeni Katliamı Oldu  Sorumlu Orduydu -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	1918 de Meclis-i Mebusan da yapılan yargılamada kabine uyeleri Tehcir Kanunu nun ordunun istegi uzerine cıkartıldıgını  Ermenilerin katledildiğinden haberleri olduğunu fakat bir sey yapamadıklarını soyluyor: Ordunun emniyeti tehlikedeydi ama kanıt yok. 
Ermeni tehcirinin yasandığı 1915 te hukumette olan Sadrazam Said Halim Pasa  Adliye Nazırı İbrahim Bey ve Maarif Nazırı Ahmed sukru Bey  Tehcir Kanunu nun ordunun emniyetini sağlamak uzere cıkarıldığını; yasanan kitlesel olumlerinse uygulama yanlıslığı olduğunu soyluyor.
Ordunun emniyetinin tehlikede olduğunu gosteren kanıtlar olup olmadığı sorulunca ise Ahmed sukru Bey Bilginin ordu tarafından verildiğini ve Meclis e boyle bir kanıt sunulmadığını belirtiyor. 
1918 de Meclis kapanmadan kısa sure once kurulan bir tahkikat komisyonunda yargılanan kabine uyelerinin ifadelerinden  Ermenilerin yasadığı felaketten haberleri olduğu  olayları sorusturmak uzere memurlar gorevlendirildiği fakat  Said Halim Pasa nın sozleriyle  Talat Pasa Dahiliye Nezaretinde kaldığı surece yapacak bir sey olmadığı anlasılıyor.
İfade veren kabine uyelerinin savunmaları benzer uygulamaların baska ulkelerde de olduğu  ordunun yasanan olumleri inkar ettiği  uygulamaların munferit olduğu dolayısıyla hukumetin sorumlu tutulamayacağı seklinde. 
İfadelerin hic birinde Ermenilerin de Turkleri katlettiği soylenmiyor. Kabine uyelerinin ifadelerine gore Tehcir Kanunu nun cıkması da uygulanması da tamamen ordunun yetkisindeydi ve coğu zaman Meclis e bu konuyla ilgili bilgi verilmedi. 
Said Halim Pasa  Ama İstanbul daki Rum ve Ermenilerin de tehcir edileceği soylenince buna engel oldum diyor.
Talat  Cemal ve Enver Pasa sorgulanamadı 
1918 in sonlarında  Meclis i Mebusan da  İttihat-Terakki nin eylemleri  I. Dunya Savası na giris sureci uzerine Said Halim ve Mehmet Talat Pasa kabineleri Yuce Divana sevkedildi ve kabine uyelerinin yargılanması icin mebuslardan olusan Besinci sube adlı bir tahkikat komisyonu kuruldu.
Komisyonda Turkler coğunlukta olmakla birlikte Arap  Rum ve Ermeni mebuslar da yer aldı. Talat  Enver ve Cemal pasalar o sırada yurt dısına kacmıs olduklarından ifadeleri alınamadı.
Komisyonun ifadeler sonucunda hazırladığı rapor Meclis 21 Aralık 1918 de feshedildiği icin Genel Kurul da tartısılamadı. 
Osman Selim Kocahanoğlu  nun Temel yayınlarından cıkan İttihat-Terakki nin Sorgulanması ve Yargılanması (1918-1919) adlı kitabından Sadrazam Said Halim Pasa  Adliye Nazırı İbrahim Bey ve Maarif Nazırı Ahmed sukru Bey in Tehcir Kanunu ve sonrasında meydana gelen yıkımla ilgili ifadelerini kısaltarak aktarıyoruz:
Sadrazam Said Halim Pasa 
Sadrazam Said Halim Pasa  tahkikatı yuruten Besinci sube nin baskanlığını yuruten Abdullah Azmi Efendi nin sorularını yanıtlıyor.
Reis - Kavaid-i hukukiyye ve insaniyyeye ve hassaten Kanun-u Esasimizin ruh ve sarahatine kulliyen munafi [aykırı] muvakkat kanunlar ve emir ve nizamlar isdar ederek memleketi bir sahne-i fecayi e kalb eylemesi?
Dort sene imtidad [devam] eden bir harbde  en mesrutî hukumetlerde bile Kanun-u Esâsiye harfiyyen riayet edilebilmek mumkun olamamıstır. Zaten kavanin-i esasiyyenin ahkâmı ancak ez-mine-i âdiyyede [normal zamanlarda] tatbik olunabilir; Kanun-u Esasiler harb icin yapılmamıstır.
Bu sualden maksad anladığıma gore  Ermeni  Rum ve Arab meselesi olsa gerek.
İlân-ı harbi muteakib Ortodoks Kilisesi namına Rusya Carı Nikola da Ortodoksların reisi sıfatıyla butun bu kilise sakinini [mensuplar] kıyama davet eylemis idi. Kafkas cebhesindeki ordumuzun gerileri evvelce Ermeni teskilatı ve Orduyu Osmanîden silâhları ile firar eden ve isbu teskilata iltihak eyleyen Ermeni ceteleri tarafından vuruluyordu. Orduyu Osmanî bu suretle iki ates arasında kaldığından hatt-ı ricatin kesilmesi tehlikesi derpis olunuyordu.
Cihet-i askeriyece teklif edilen ve Meclis-i Mebusan Encumenlerince kabul edilen bir madde-i kanuniyye  Ordu ve fırka kumandanlarına  luzumunda ahaliyi gerek munferiden gerek muctemian [toplu halde] tehcir edebilmek selâhiyyetini veriyordu. 
Bilahere icra edilen taharriyat [yazısmalar] neticesinde  Ermenilerin bu bâbdaki sui fikri tamamiyle ayan oldu. Fakat maalesef icrasına memur olanlar  kanunu fena bir halde tatbik eylediler. Musebbiblerin buldurulması ve cezalandırılması icin tahkik komisyonları teskil eyledik. Tahkikat-ı lâzime icra edildi ve komisyon raporunu Dahiliye Nezaretine takdim eyledi. Memalik-i sahanenin bircok kısmını gezip oldukca az bir muddette  tahkikatını ikmal eyleyen komisyonun raporu Dahiliye Nezaretinden Sadarete aylarca gelmedi. 
Talât Bey in Dahiliye Nezaretinde kaldığı muddetce bu ise bir husn-u netice verebilmek imkânı kalmıyordu. Mamafih İstanbul da ve gozumun onunde bulunan Ermeni ve Rumlar ın da an-cemaatin tehcir edileceği  Ermeni erkân ve esrafı tarafından bana ihbar edildiği zaman bu icraata kemal-i siddetle mani oldum. 
Yapılanlardan hukumetin haberi yoktu; askerler karar verdi 
Aynı soruya Adliye Nazırı İbrahim Bey in cevabı soyle:
Mamafih hal-i harb esnasında kuvayı askeriyye kumandanları bazı salâhiyetleri haiz idiler; bu salâhiyetler de ordunun arkasını temin icin lâzım gelen bazı harekâtın icrasına mutedair idi. İste ondan dolayı Cihet-i Askeriyye de bunu deruhte etmis ve tatbik eylemistir; bilahere Tehcir Kanunu tanzim olunmustur. Erzurum ve sebinkarahisar ve Bitlis vak ayii nazarı itibare  alındığı ve Ermeni Komitelerinin beyannameleri okunulduğu takdirde memleket icin harb eden Ordunun arkasını temin icin hukumetce bu Tehcir Kanunu nu yapmak bir mecburiyet idi. 
su halde mucib-i muahaze olunacak sey Tehcir Kanunu değil  bu kanunun suver-i tatbikiyyesidir. Cunku buradaki mes uliyet  mes ulliyet-i siyasiyye değil  mes uliyeti cezaiyedir.
Evet biz de birtakım fecayi e muttali olduk ve bendeniz ondan sonra pek muteessir oldum. Cunku bu hakikaten kabul edilir bir mesele değildir. Bunun uzerine birtakım komisyonlar yapıldı ve Komisyona Gihet-i Adliye ve Mulkiyeden birer memur tayin edildi. 
(...) Tehcir Kanununun tatbikinde yapılan istisnaî muameleler hukumetin haberi  malûmatı olmadan yapılmıstır ve hukumet  bu muameleye  vukuundan sonra muttali olmustur. Bunun uzerine namuslu ve munasib memurlar tayin ederek bir hey et-i tahkikiyye izam etmistir.(...)
(...) Bu meseleler hakkında  esbab-ı mucibe olarak  Dahiliye Nezareti vesaiki cem ederek risaleler nesretti ve biz bu meseleleri sorduğumuz vakit Harbiye Nezareti  Ordu nun arkasını vurmak icin bazı tertibat var; binaenaleyh orduyu kurtarmak ve ordunun emniyetini temin etmek icin tehcire mecbur olduk; bu  kumandanların daire-i selahiyetindendir dedi. Bunun uzerine: Pekâlâ  tehciri bir kanuna mustenid olarak yapmıssınız. Fakat bu rezalet nedir? deyince Aslı yoktur dediler ve onun icin hey et-i tahkikiyyeler izamı meselesi bir kac defa mevzuubahis oldu.(...)
Baska ulkelerde de aynı uygulamalar var 
Maarif Nazırı Ahmed sukru Bey in aynı soruya cevabı da soyle:
Tehcir Kanunu ve buna dair yapılan kanunlar  mudafaa-i memleket ile uğrasan Ordunun emniyetini temin etmek maksadıyla tanzim olunmustur ve tehcir meselesi Ordu Kumandanlarının  karargâhların raporlarıyla yapılmıstır. 
Bundan baska eğer Ordunun hatt-ı ric atı ve menzilleri tehlikeye dusse idi ve Ordu iki ates arasında kalsa idi daha harbin bidayetinde  dusmanların kuvvetleri yerinde iken  busbutun muzmahil olurduk. İste Tehcir Kanunu o sebebe mebni yapılmıstır. Bazı ahvalde Amirin Madununu Oldurebilmesi Hakkındaki Kanun  Ordunun inzibatını temin icindi ve bu  duvel-i saire kanunlarında dahi mevcuttur. Hatta malûm-u aliniz bir vakit bir Rus taburu gelmis idi ve bir Rus zabiti herhangi bir neferi ufak bir kabahatından dolayı cağırmıs ve rovelverini cekerek onu vurmus idi. Halbuki bizde o vakit o kanun yoktur ve o vakit hukumet  onu cezalandırmak istemis idi. Fakat ahiren bizde de onun luzumuna kanaat hâsıl olmus ve Meclis-i Vukelâda muzakere olmustur; dediğim gibi bu  baska devletlerin kavanininde de vardır.
Reis - Tehcir Kanununu yapmadan evvel  boyle bir kanun tanzimini icab ettiren vak ayi hakkında malûmat verilmis mi idi?
Malûmat verilmistir ve zannederim bu vukuat hakkında Meclis-i Alinize de haber verilmistir. Bu husustaki karar etraflıca hatırımda yoktur; fakat Van  Bitlis  Karahisar-ı sarkî ve Karadeniz sahillerindeki vakâyi malûmdur ve Dahiliye Nezareti buna dair bir kac kitap nesretmistir. Bu vak ayi uzerine hudutlardaki ordumuzun arkadan hainane tecavuzlere maruz kalmaması ve Rusya nın Karadeniz sahillerine serbestce asker cıkaramaması icin Ordu Kumandanlarının gostermis oldukları luzum-u hakikîye musteniden Tehcir Kanunu yapılmıstır.
Reis - Bu kanunun husn-u tatbik edilip edilmediği hakkında sikayet vaki oldu mu ve bu  Meclis-i Vukelâda muzakere edildi mi?
sukru Bey (Kastamonu) - Hayır  buna dair Meclis-i Vukelâda muzakere cereyan etmedi. Fakat Dahiliye Nezaretinin bu babda sûi harekette bulunanlardan bir kacını azlettiğini biliyorum; hatta bu memurlar hakkında tahkikat da yapılmıstır  fakat neticesini bilmiyorum.
Râgıb Nesasibî Bey - Ordunun arkasını tehdid edecek eshas icin bu kanun kaabil-i tatbik olsun; fakat kadın  coluk  cocuk hakkında kaabil-i tatbik midir; bu meseleler Meclis-i Vukelâ da muzakere edilmemis ve suret-i resmiyyede bildirilmemis olsa bile  butun kabine ricali bu vak ayii isitmistir. O halde Meclis-i Vukelâ bu hususta nasıl bir karar ittihaz etmisti? Acaba kumandanların bu icraatını tasvip edecek bir karar mı vermistir?
Meclis-i Vukelâ da buna muhatab olacak ya Dahiliye veyahut Harbiye Nazırıdır. Bu seyleri Kabine Reisi ve onun rufekası isittikce nazır-ı aidinden sorar ve alacağı izahata ya kanaat eder  yahud kabineden cekilip gider. Binaenaleyh o vakit Dahiliye Nazırı  isitilen seylere kanaat bahs cevablar vermis olacak ki mesele daha ziyade tamik edilmemistir. Onun icin buna dair Meclis-i Vukelâdan karar var mı  yok mu meselesine gelince; Meclis-i Vukelâ  sunu isittik  Dahiliye Nazırına sorduk diye  bir karar vermez.(EU)
* Osman Selim Kocahanoğlu  İttihat-Terakki nin Sorgulanması ve Yargılanması (1918-1919)  Temel Yayınları  1998  İstanbul
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com