Demokrasi mi ulusal cikar mi? -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	Dun  yani carsamba aksami  CNN de yeni bir program ( Tarafsiz Bolge ) yapmaya baslayan Ahmet Hakan  yarin (cuma) baslayacak   Imparatorlugun Cokus Doneminde Osmanli Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunlari  konferansini konusmak uzere beni cagirmisti. Seyircilerden gelmis birkac soru da soruldu. Bunlardan biri suydu:  Demokrasiden yana olmak mi  yoksa  ulusal cikar dan yana olmak mi gereklidir? 
Benim icin  ilk  degil  bu soruyla karsilasmak. Tam tersine  hayatim boyunca karsilastim. Cunku hayatim boyunca bu ulkede insanlara  ulusal cikar in her seyden onemli oldugu anlatildi. Benim kisisel hayatim baslamadan once de ayni sey anlatiliyordu. Onun icin  bu ulkede mektep medrese gorenler  mektep medresede  ulusal cikar  ogrenirler; sonra   Bilenler bilmeyenlere anlatsin  hesabi  mektep medrese gormemis olanlara ayni seyi ogretirler. 
Daha yeni -hâlâ devam ettigi de soylenebilir-  Turkiye icin buyuk felsefi sorun  degil miydi?  Demokrasi mi  Cumhuriyet mi?  deniyordu. Neydi bunun anlami? Cumhuriyet dusmani dinci bir kadro isbasina geldi. Bunlar secilerek geldi. Yani gelisleri  demokratik . 
Ama Cumhuriyet i yikacaklar. O halde demokrasiyi askiya alip bunlari bir darbeyle indirmek gerekiyor. Once Cumhuriyet  sonra  sirasi gelirse  demokrasi! 
Bizim tarihimizde   Once X  diyerek demokrasiyi tepelemenin kim bilir kac ornegi vardir. Onun icin bu soru  uc asagi bes yukari  bu sekilde soruldugunda alismisizdir  yadirgamayiz. Oysa daha sorunun formullenmesi asamasinda yadirgamaliyiz. 
 Demokrasi  gerekli degilse   Cumhuriyet  niye? Bu dunyada en  demokratik   ama ayni zamanda en  mureffeh   her bakimdan en  ileri  saydigimiz ulkeler Cumhuriyet degil  Monarsi. Buna karsilik yiginla da fasist Cumhuriyet var. Biri batip biri cikiyor  ama dunyanin hatiri 
sayilir bir kesimini de bunlar olusturuyor. 
Boyle bir sorunun sorulmasi  soranin zihninde  demokrasi nin zaten feda edilebilir bir sey olarak goruldugunun isareti. 
Ve tabii  ulusal cikar in ne oldugunu  ayrica  ne olmasi  nasil tanimlanmasi gerektigine kimin karar verdigini sormamiz gerekiyor.  Demokratik  dedigimiz ulkelerde oyle tek bir  ulusal cikar  yoktur. Aklima geliveren bir ornek: 1960 ta Nixon a gore Amerika nin ulusal ve uluslararasi cikari Kemoy adalarinin silahlandirilmasindan  Kennedy ye gore tam tersine silahsizlandirilmasindan geciyordu. Hangisi dogru? Demokratik rejimde  buna halk karar verir ve kararini oylariyla belli eder. Ama daha dikkatli bir dille konusacaksak  neyin  dogru  oldugunun cevabi degildir secim sonucu. Tarihin o asamasinda halkin cogunlugunun hangi politikayi daha akilci buldugunun cevabidir. Ve zaten   A sikki ulusal cikara uygundur  demenin ya da tersini iddia etmenin herhangi bir nesnel zemini yoktur. 
Konuya oteki yanindan baktigimizda   soyle olsun  diyen Nixon onun oyle olmasini  baska bir yigin seyin de oyle veya boyle olmasina baglayan genel bir politikayi soyluyor  Kennedy de ayni seyi yapiyor. 
1950 de Almanya da bir politikaci cikip Holoskost u kabullenmek bizim  Ulusal cikarlar imiza aykiridir diyebilirdi. Muhtemelen destek de gorurdu. Zaten o nedenle Willy Brandt soykirim anitinin onunde diz cokunce Almanya da cok tepki cekti. Ama bu politika yurudu ve bugun Almanya nin dunyanin saygideger toplumlari arasinda bulunuyor olmasinda bu politikanin da onemli bir yeri var. Bu saygidegerlik  Almanya nin odedigi tazminattan cok daha onemli. Buyurun karar verin  para odememek mi  ulusal cikar   bu saygidegerligi elde etmek mi? 
Konu zengin ve zaten ne zamandir ele aldigim temalarin tam merkezinde duruyor. Onun icin  devam edecegim.
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com