Patrik Hazretlerinin Hurriyet Gazetesi Muhabiri Sefa Kaplan la Soylesisi - Haber Arşivi 2001-2011
19 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Անահիտ / Ժամ : Շանթակող

Haber Arşivi 2001-2011 :

07 Ağustos 2006  

Patrik Hazretlerinin Hurriyet Gazetesi Muhabiri Sefa Kaplan la Soylesisi -

Patrik Hazretlerinin Hurriyet Gazetesi Muhabiri Sefa Kaplan la Soylesisi

Soylesinin cozumu soyle: Ermenistan dan gelenlerle iliskileriniz nasil? Sorunlari oldugunda size basvuruyorlar mi? - Iki-uc sene oncesine kadar daha cok maddi yardim icin geliyorlardi. Arastirip mesela ortada kalmislarsa Ermenistan’a donus paralari yoksa yol paralarini karsilayarak yardim ediyorduk. Sonra baktik ki Samsun’da ya da Trabzon’da otobusten inip Istanbul’a donuyorlar. Bu nedenle maddi yardim yapmamaya karar verdik. Ancak kilise onlar icin hala bulusma yeri. Kumkapi Patriklik Merkez Kilisesi pazar gunleri Dogu Ermenicesi konusan Ermenistanlilar ile dolar. Ayrica Habesistanli ve Afrika’dan gelen diger inananlar da kiliseyi doldururlar. Oyle ki bazen vaaz ederken anlasilamamak kaygisini tasimiyor olmak gercekten zor. Istanbul’a gelen Ermenilerin Kumkapi’yi secmelerinin sebebi Patrikhane’nin burada bulunmasi mi? - Hayir ucuz olmasi. Burasi Istanbul’un en ucuz semtlerinden biri. Temel sorunlari nedir? - Oncelikle vize. Bunun disinda cocuklarin okul problemleri var. Burada kalabilen islerini oturtanlar cocuklarini okula gonderemiyor. Ailece gelenlerin en buyuk sorunu da bu. Egitim profili nasil? - Hemen hepsi enstitu bitirmis ama orada is bulamamis. Doktorlar bile var aralarinda. Evlerde hasta bakip hizmetci gibi calisiyor ancak bir gercek var ki Ermenistan’dakinden fazla kazaniyorlar. Turklerle iliskileri nasil? - Iliskileri gayet iyi. Zaten her sorunun anahtari egitim ve ekonomidir. Turkiye-Ermenistan iliskilerinde de ogrenci aydin sanatci ve basin mensuplari karsilikli olarak iki ulkeye degisimle ziyaretlerde bulunabilirlerse cok sey degisir beseri iliskiler her seyi duzeltir. Insanlar tanimadiklari kisilerin arkasindan atip tutabiliyor kufredebiliyor ama tanidiklarina yapamazlar bunu. Kotu muameleye maruz kaldigini soyleyenler veya farkli sikáyetler dile getirenler oluyor mu? Gordugum kadariyla herkes gul gibi geciniyor. Hatta Turklerle evlenenler bile var. Buradaki Ermeni cemaati rahatsizlik duyuyor mu Ermenistan’dan gelenlerden? - Ne yazik ki rahatsizliktan ziyade guvensizlik var yerel Ermeni cemaati bu insanlara nedense guvenmekte zorluk cekiyor. Sozlerine guvenilmez soz verirler yapmazlar diye genel bir kanaat olustu sanki. Talihsiz bir sey. *** ** *** ** *** Sefa Kaplan ve Alin Ozinyan’in birlikte hazirladiklari haberin geriye kalan bolumleri soyle: Kumkapi’da her carsamba kucuk bir Ermenistan kuruluyor Sefa KAPLAN - Alin OZINIAN Fotograflar: Fatih YALCIN Bir carsamba gunu yolunuz Kumkapi’ya duserse semt pazarinda pek cok Ermenistan yurttasinin tezgáh actigini ticaret yapmaya calistigini goreceksiniz. Magaza vitrinlerindeki Ermenice ilánlar dikkatinizi cekecek. Turist vizesiyle gelip Turkiye’de kalan 40 bin civarindaki Ermenistan vatandasindan cogu bu bolgede ikámet ediyor. Ne soykirim tartismasi var aralarinda ne de bir baska siyasi bahis. Sadece para kazanmaya ailelerine uc-bes kurus gondermeye calisiyorlar. Korkarak ve cekinerek gelseler de bir sure sonra Turklerin kendilerini kesmek icin elde testere ile beklemedigini anliyorlar. Konusurken isimlerini gizleme geregi duymadilar. Yine de bu yazida hicbirinin acik ismini kullanmadik. Istanbul’da carsamba gunleri Kumkapi’da kurulan semt pazarini uzunca bir suredir Ermenistan’dan gelen gocmenlerin actigi tezgáhlar susluyor. Cogu baskent Erivan’dan. Onemli bir kisminin yasi 50’nin hayli uzerinde. Ermenistan’dan getirdikleri uc-bes urunu satmaya calisiyorlar: Ucuz incik-boncuklar sucuk konyak fume balik havyar... Amac cocuklarina torunlarina uc-bes kurus gonderebilmek. Turkler Kurtler tezgáhlarin gediklisi ama asil musteri yine kendileri gibi Ermenistan’dan gelen hemserileri. Isleri yolunda gidenler pazar cevresinde kucuk dukkánlar acmislar. Kapilarinda Ermenice ve Turkce yazilar var. Dogu Ermenicesi bilen doktora calismasini Erivan’da surduren Alin Ozinian’la Kumkapi Pazari’ni adimliyoruz. Fatih’in fotograf makinesinden tedirgin oluyorlar once. Arkasindan Buyrun hosgelmissiniz diyerek dukkánlarina tezgáhlarina buyur ediyorlar bizi. Sayilari Disisleri Bakani Abdullah Gul’un soyledigi gibi 40 bine ulasti mi bilmiyoruz ama Istanbul’da cok guc kosullarda yasadiklari acik. MILLETIN DEGIL INSANIN KOTUSU OLUR Pazarin kuruldugu sokaktaki tipik Kumkapi evlerinden birine konuk oluyoruz once. A.L. 1946 Gumru dogumlu bir insaat muhendisi. Sovyetler Birligi dagildiktan sonra meslegini yapamamis Turkiye’ye gelmis. 1997 senesiydi diyor akrabalarimin evinde oturuyorduk kosede bir soba yaniyordu ki bizim millet soba nedir bilmez alismisiz merkezi isitmaya. Son sigarayi yaktim paketi sobaya attim. Bizimkilere diger paketi sorunca yok ki cevabini aldim. Bir tuhaf oldum ve hemen karar verdim: Bu durumdan kurtulmak icin bir seyler yapmaliydim. Otogara gittim 30 dolar yeterliydi Turkiye’ye gidebilmek icin. Atlayip geldim. 17 gun sokaklarda yatiyor A.L. Sonra bir kahvede bir hemserisine rastliyor. Onun yardimiyla once bir Turkiye Ermenisi’nin fabrikasinda calismaya basliyor sonra piyasada akliniza ne is gelirse yapmaya basliyor. Firsatini bulup esini getiriyor. Alin konusmalari tercume ederken birden kirik dokuk Turkce konusmaya basliyor A.L. Dedelerinin Dogu Anadolu’dan Ermenistan’a goc ettigi cikiyor ortaya. Sanmayin ki geldim de burada ogrendim Turkce’yi bizim evde konusulurdu zaten diyor huzunle. Torunlarinin duvardaki fotograflarini gosteriyor sonra: Onlar icin buradayiz. Yoksul evlerinde bizim icin ziyafet masasi donatan agzindan canim kelimesini dusurmeyen esi O.L. ise evlerde temizlige gidiyor. Yasadiklarini anlatirken salondaki kullanilmis koltuklari gosteriyor: Evinde calistigim bir Turk kadini verdi bunlari. Bayramimizda kendi bayramlarinda hediye verirler. ’Eksigin var mi’ diye sorarlar. Bazen Turkler buradaki Ermenilerden daha iyi davraniyor. Cok mutesekkirim. Yabanciligimi hic hissettirmiyorlar zaten milletin kotusu olmaz insanin kotusu olur. KIZIM HASTAYDI GELDIM AMA O OLDU 1956 Erivan dogumlu A.N’yi pazarda gezerken gormustuk. Kucuk tezgahinda konyak pirinc sucuk fume balik hatta titvaser adli bir cesit kaymak satiyordu. Arkadaki kucuk dukkáni sonra cekti dikkatimizi. Once konusmaya cekindi sonra anlatmaya basladi: 2000’de geldim Istanbul’a. Evimi sattim sermaye yaptim kendime. Gelmem sart olmustu cunku kizim cok hastaydi. Cok calistim ne is bulursam yaptim. Lokantalarda yer supurdum bulasik yikadim. Sonra dukkán actim. Butun mallar benim degil kim ne getirirse satiyorum. Peki Turklerle sorun yasiyor mu? Hayir hic sorun yasamadim. Kotu muamele etmiyorlar. Yine de gonul kendi topragimda vatanimda calismayi istiyor. Para biriktirebilirsem donup ev alacagim. Kizim oldugu icin onemi yok artik. Ancak hayat da devam ediyor iste. Kucuk dukkándan cikarken A.N. Alin’in eline bir kutu Ermenistan sekerlemesi tutusturmaya calisiyor. Alin almiyor. Cunku A.N.’nin sermayem dedigi sey biraz sekerleme biraz da tutsulenmis baliktan ibaret. ERIVANLI EMEKLI OGRETMEN A.S. Ermeni oldugunuzu soylemeyin dediler 33 yil ogretmenlik yaptim. 62 yasindayim. 1992’de geldim Turkiye’ye. Esimle ticaret yaptik. Ermenistan’a buyuk capta zuccaciye goturen uc kisiden biriydim. Neden Turkiye sorusunun cevabi cok basit aslinda. Baska bir ulkede calismak isteyenler icin en yakin ve en ucuz ulke. Vize almak kolay sinirda 10 dolar vermek yetiyor. Turkiye’ye gelirken kendimizi Gurcu olarak tanitmamizi soylemislerdi. Yaklasik iki yil buna uyduk. Sonra Turklerin Ermenilerle alip veremedikleri olmadigini gorduk. Herkes isinde gucunde. Ticaret yaparken esnafla hic problem yasamadim. Ermenistan’dan gelenler Istanbullu Ermenilerin yaninda daha dogrusu evlerinde calisiyor. Bazilari calisana misafirmis gibi davraniyor. Bunun yaninda Ermenistanlilari hic sevmeyen evlerinde calistirmak istemeyenler de var. Cunku Istanbul’a gelenlerin cogu koylu. Gelenlere bakip Ermenistanlilar hakkinda Kabadirlar gozleri actir giyinmesini bile bilmezler diyorlar. Ermeniler Ermenistanlilara yukaridan bakiyor ve horluyor. Buna cok uzuluyorum cunku bu ulkemizin butununu yansitmiyor. Zaman zaman oyle seylerle karsilasiyorum ki Ermenistanli oldugumu soylemekten utaniyorum. Ayiptir soylemesi evime sokmayacagim kisiler var aralarinda. Acik yureklilikle soyleyeyim: Buradaki Ermeni ve Turklerle hic sorun yasamadim. Ozellikle Turklerden hicbir kotu davranis hakaret taciz gormedim. Ermeni oldugumu soylemekten cekinirdim onceleri simdi rahatim. 32 kisi bu eve nasil sigar nasil yasar Kumkapi meyhanelerine yakin bir sokakta disardan uc katli gorunen bir eve giriyoruz. Icerisi ise bir barinaktan ibaret. Odalar perdeyle ayrilmis. Yoksulluk dizboyu. Piknik tupunde makarna kayniyor. Banyo dokuluyor. Buna ragmen duvarlarda Hz. Isa ve Meryem Ana tasvirleri mevcut. Ilk katta kalan kadin oglu izin vermedigi icin konusmak istemiyor ikinci kat bos. Ust katta ise kucucuk bir somyaya sigisan uc-bes kadin karsiliyor bizi. Iclerinden V.T. kabul ediyor konusmayi. Asil meslegi muhasebecilik. 1955’de Leninakan’da dogmus. 2003’ten bu yana Turkiye’de. Gelis sebebi: Is yoktu para lazimdi en yakin ulke Turkiye’ydi. Ben de kalkip geldim. Once Ermeni bir ailenin cocuguna bakicilik yapmis evlere gundelikci gidiyor artik. Cocuga yavrum gibi baktim. Her kucagima alisimda tanrim ben bu cocugu nasil bakip buyutuyor ve analik yapiyorsam sen de benim cocuklarima oyle bak diye yalvardim diyor. Ilk geldiginde hem Ermeni hem Turk isverenleri tarafindan horlanmis V.T: Kucuk gormeyi seviyorlar. Oysa dusunmuyorlar bir zamanlar ben de evimin hanimiydim bir isim vardi. Ama simdi yok. Ayni sey onlarin da basina gelebilir bir gun. Yine de yasadiklarimi hic kimse yasasin istemem. V.T.’den cesaret alan N.F. de konusmaya basliyor. 1948’de Leninakan’da dogmus. 2000’de gelmis Turkiye’ye. O da evlere gundelige gidiyor. Turkler cok iyi insanlar bugune kadar hic kotuluklerini gormedim diyor butun samimiyetiyle. Normal kosullardaki herhangi birinin adim bile atmayacagi o evde tam 32 Ermenistan yurttasinin yasadigini soyluyor. Yoksullugun icinden cikip Ermeni Patrikhánesi’ne dogru yol alirken karnini doyurmak daha iyi bir hayata sahip olmak icin dunyaya dagilan diger gocmenleri dusunuyoruz. Avrupa hayaliyle Meric Nehri’nde bogulan Ege kiyilarindan teknelere bindirilip issiz adalara birakilan Kuzey Afrika’dan Ispanya’ya gecerken batan teknelerde bogulan kadinlar cocuklar geliyor. Ne diyordu Behcet Necatigil: Olmus nice degerler ben de olmusumdur...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+