Zorunlu ve olumlu bir adim - Haber Arşivi 2001-2011
26 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Նպատ / Ժամ : Հուրփեայլեալ

Haber Arşivi 2001-2011 :

21 Kasım 2006  

Zorunlu ve olumlu bir adim -

Zorunlu ve olumlu bir adim

Son yillarda Turkiye yi en fazla zorlayan alanlardan biri muhakkak ki Ermeni meselesi diye adlandirilan ancak cok yonlu niteligi bazen goz ardi edilen sorunlar yumagiydi. Meselenin bir yonu iki tarafin farkli algiladigi ve farkli bildigi bir tarihsel araligin en azindan konusulabilir hale getirilmesiyken ayni anda Turkiye/Ermenistan iliskilerinin normallesmesini ve Turkiye deki gayrimuslim azinlik politikasinin demokratiklesmesini ima ediyor. Ancak konu burada da bitmemekte... Cunku global dunya ulkeler arasi ve ulke ici siyaseti dis dunyadaki gocmen topluluklar araciligiyla kuresel bir boyuta tasirken bu gocmenleri barindiran dis ulkeler de yasanmakta olan gerilimi kendi politik arayis ve taktiklerinin parcasi olarak kullaniyorlar. Diger taraftan bu tur tikanmalarda hep olageldigi uzere her iki yanda da gerilimi surdurmeyi hedefleyen buradan kendi siyasi cemaatine yonelik ideolojik rant ureten kesimler mevcut. Dolayisiyla Ermeni meselesi hem iceriden hem de disaridan gelen cok yonlu baskilar talepler ve manipulasyonlar sonucu bir paralizasyon yaratiyor. Ulus-devlet siyaseti ise karsilikli taviz hesabina dayali oldugu icin bu tikanmayi cozmekten ziyade surdurmeye tesne. Cunku kim ilk adimi atsa kendi icindeki milliyetci kesim tarafindan taviz vermis olarak gorulebiliyor ve hele secime giden ulkelerde bu tur cesur dis politika adimlarinin atilmasi son derece zorlasiyor. Sonucta politika karsilikli olarak devletlerin kendilerini yapici bir imajla susleyip karsilarindakini mumkun oldugunca uzlasmaz gosterme cabasina indirgeniyor. Boylece her iki tarafa da zarar veren iliskisizlik sureclerini neredeyse ilelebet surdurme egilimine teslim olunuyor... Ta ki bu mekanik dengeyi kiracak bir konjonktur degisikligi ortaya ciksin ve taraflardan hic olmazsa biri hareketsizligin yuksek maliyetler iceren riskli bir pozisyon olduguna kanaat getirsin. Ermeni meselesinde de geldigimiz nokta bu: Dis konjonktur acisindan ana degisiklik herkesin bildigi uzere ABD Kongre sinde Demokratlarin uzun bir aradan sonra yeniden cogunluk saglamalari. Cunku Demokratlar ile Ermeni diasporasi arasinda yogun bir iliski gelenegi mevcut ve Bush yonetiminin Irak nedeniyle son derece kirilgan oldugu bir ortamda soykirimin taninmasi talebinin Kongre den gecme olasiligi hayli yuksek. Gerci bu ABD bile olsa herhangi bir ulkenin kendi parlamentosunda bir baska cografyanin tarihine iliskin siyasi karar almasinin herhangi bir yaptirimi olamaz. Ne var ki ABD nin boyle bir tasariyi kabulu diger ulkelere sicrayacak bir soykirimi tanima dalgasini tetikleyebilir ve Turkiye global dunyada manevi bir yalnizliga suruklenebilir. Bu nedenle artik Turkiye nin Ermeni meselesi denen konunun her vechesinde proaktif olmasi sart. Disisleri Bakani nin hafta icinde acikladigi yargiya gitme karari zorunlulugun dayattigi bir cesaret gibi gozukse de dogru yonde atilmis bir adim. Eger Ermenistan da bu tur bir tahkim muessesesinin calismasina evet derse en azindan her iki toplumun ortak tarihimizi bilme ve olaylari otekinin gozunden algilayip anlama sansi olur. Ancak yargi tabii ki bir risk de iceriyor: Kararin hangi yonde cikacagi konusunda kimse yuzde yuz emin olamaz... Dolayisiyla ne tur bir karar cikarsa ciksin bunun kaybeden tarafi daha da ice kapatmasina kendi kimligini travmalarla besleme aliskanligina meydan vermemesi lazim. Bunun yolu ise yargi surecine paralel olarak iki toplum arasinda her turlu ticari kulturel ve sosyal iliski imkanlarinin mumkun oldugunca artirilmasidir. Turkiye/Ermenistan siniri formel olarak acil(a)masa bile uygulamada acilmak zorundadir. Cunku tartismayi kusatacak psikolojik ortam yarginin sadece tarihe degil Turkiye nin bugunku tavrina da bakmasina neden olabilir...




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+