Ermenilerle ortak tarih komisyonu en dogru yol -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	Konuyla ilgili son yazimda Turkiye nin Ermeni soykirimi iddialari icin mahkemeye gitmesi fikrine katilmadigimi yazmistim. Bugun bunun bana gore nedenlerinden soz etmek istiyorum.
Ermeni sorunumuzun biri siyasi  biri de tarihi olan iki boyutu var. Ermenilerin cabasi siyasi boyutta yogunlasiyor. Zira Turkiye den basit bir ozurun cok otesinde beklentileri var. Istenen ise tazminat ve toprak. Ancak 1948 Soykirim Konvansiyonu bunu saglayacak durumda degil. 
Cunku bu mahkeme soykirimi tanisa bile  1948 Konvansiyonu nun geriye dogru isletilemeyecegini  yani Turkiye ye yaptirim uygulanamayacagini da tescil edecektir. Bu yuzden Ermeniler istediklerini  uluslararasi hukuk ile degil  siyasi girisimlerle ulusal meclisler yoluyla elde etmeye calisiyorlar. 
Tescil edilme tehlikesi
O halde Adalet Divani na biz gidelim. Akla tabii ki bu geliyor. Gidelim  ama bunun riski ortada. Yaptirima maruz kalmasa bile Turkiye yi yine de soykirimci ilan edilebilirler. Bu da yabanci tarih kitaplarina bu kez tescil edilmis olarak girer. 
Nitekim 1990 larda kurulan Turk-Ermeni Uzlasma Komisyonu (TARC) konuyu International Center for Transitional Justice (Uluslararasi Gecis Surecindeki Adalet Merkezi) adli kurulusa goturmustu. 
ICTJ de  kaba ozetiyle  Olanlar soykirimdir ama Konvansiyon geriye dogru isletilemez demisti. Ne Turk  ne de Ermeni tarafini memnun eden bu mutalaa TARC in sonunu da getirmisti. Adalet Divani ndan da bu mutalaaya uygun bir kararin cikmasi olasiligi yuksektir. 
Amac sirf Turkiye nin odeyecegi bir bedel olmadigini tespit ettirmek ise bu yol aciktir. Fakat Soykirim olmadi  olanlar dunyayi etkileyen siyasi gelismeler cercevesinde yasanan ve herkesin aci cektigi devasa bir trajedidir deniyorsa  o zaman tekrar dusunmek gerekir.
Tarihi boyut
Konu hakkinda tum okuduklarimiza dayanarak biz bunu diyoruz. Bu nedenle de  Ermeniler -aslinda Turklerin itibarini zedelemenin ve Ankara nin basini agritmanin otesinde bir yere gitmeyecek olan- siyasi boyutu zorlarlarken  Turkiye nin samimi ve acik bir sekilde tarihi boyut uzerinde durmasi gerektigine inaniyoruz. 
Hukumetin ortaya attigi ve iki tarafin tarihcilerinin yani sira  tarafsiz tarihcilerin de yer alacaklari Ortak Tarih Komisyonu fikrini bu yuzden destekliyoruz. Bizi kizdiran Amerika daki Yahudi kuruluslari  ABD yonetimi ve AB Komisyonu da bu fikri destekliyor. Ozetle  uluslararasi konjonktur Turkiye nin bu yol uzerinde yogunlasmasi icin uygun. 
Sonucta Turklerin  Ittihatci maceraperestliginin de buyuk katkisiyla  aci cekerek can havliyle varliklari icin mucadele ettikleri bir donemden soz ediyoruz. Fakat ayni zamanda  emperyalist guclerin mucadelesinden dogan karmasa icinde  milliyetci liderlerinin olmayacak vaatleri pesinde suruklenen Ermenilerin de maruz kaldiklari insanlik disi olaylardan soz ediyoruz. 
Bu nedenle  gercek amac herkesin tarihten empati yoluyla dogru dersleri almasi ise  Ortak Tarih Komisyonundan baska bir secenek goremiyoruz. Bir sonraki yazimizda da Almanlarla Ceklerin  aralarindaki benzeri sorunun uzerine nasil gittiklerini ele alacagiz.
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com