Misyonerlik sorunu -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	Malatya daki  misyoner cinayeti  son gunlerde gene minciklanip duruyor. Olayin dosyalanmasi sirasinda gorevlilerin acemiliginden ve ihmalkârligindan dogan bazi usulsuzlukler  komplo teorilerinin o her kaliba giren sekilsiz yapiskanligiyla polisten derin devlete kadar yapistirilmaya calisiliyor. 
Malatya daki tuyler urpertici  vahsî cinayeti mazur gormek elbette mumkun degil. Esasen  dinî ve irkî azinliklarin ayirimciliga  hele siddete maruz kalmasi  normal bir vatandasin hosgoruyle karsilayacagi bir durum degildir. 
Bu tarz bir eylem  hem insanî hem de Islâmî bakimdan tasvip edilemez. 
Ayrica  birazcik millî suuru ve akli olan bir kisinin  bu sekildeki siddet eylemlerinin Turkiye aleyhinde nasil kullanilacagini ve hepimize ne kadar zarar verecegini hesap etmesi gerekir. Boyle dusununce de bir baska acidan komplo teorilerinin gelistirilmesi ve bu cinayetlerin magduriyeti istismar etmek isteyenler tarafindan bizzat isletildiginin ileri surulmesi mumkundur. 
Bizce  bu eylemlerin bir takim cahil ve mutaassip genclere  gene ayni derecede beyinsiz  agabeyler in tesvikiyle yaptirildigini soylemek yanlis olmayacaktir. 
* * * 
Lâkin  butun bu nevi taskinliklarin gerisinde agir tahriklerin bulundugunu da gormek lâzimdir. Malatya gibi  Turkiye nin en muhafazakâr illerinden birinde  acikca halkin gozu onunde misyonerlik yapar  bir takim menfaatler karsiliginda Islâmin aleyhinde bulunur  daha da ileriye gidip Aleviligi  Kurtlugu ayirimci sekilde istismar etmeye kalkisirsaniz ve bunu da Hristiyanlik adina yaparsaniz  hos karsilanmaniz elbette mumkun degildir. Neredeyse 1400 yillik Islâm diyarinda  Seyyid Battal Gazi nin memleketinde misyonerlik yapmak  Istanbul da Istiklâl Caddesi nde Kitab-i Mukaddes dagitmaya benzemez. Ancak  bu munasebetsizlige gosterilecek tepkinin de siddete donusmemesi gerekir. 
* * * 
Bati nin o pek yakindan tanidigimiz sekuler-lâik yuzunun arkasinda  yer yer Hacli zihniyetine donusen ikinci yuzu  din hurriyeti maskesi altinda daima  misyonerlik  ihtirasini muhafaza etmistir. Misyonerlik  Hristiyan yayilmaciliginin esas unsurudur. Misyonerler  tarih boyunca ozellikle  kara  olarak tavsif ettikleri Afrika da faaliyetlerini yurutmusler ve kolonyalizmin yerlesmesinde tesirli olmuslardir. Ne ilginctir ki  kole ticareti ve Afrika nin hunharca somurulmesi karsisinda sessiz kalmislardir. 
Misyonerler  ozellikle 19. asirdan itibaren Turkiye uzerinde yogunlasmislar; bir taraftan  bible land  (Incil de sozu edilen toprak) olarak gordukleri Osmanli Imparatorlugu nu yikmaya calisirken  diger taraftan huzur icinde yasayan Hristiyan tebaayi Osmanli ya karsi kiskirtmislardir. Rum ve ozellikle Ermeni azinligin tahrikinde ve Osmanli nin parcalanmasinda misyonerlerin onemli rolleri vardir. 
Cesitli antlasmalardaki hukumler ve kapitulasyonlar yuzunden kontrol edilemeyen  misyoner okullari   butun Osmanli topraklarini ve Anadolu yu âdeta bir tahrik agi gibi kaplamistir. Bu okullarda azinliklar isyana tesvik edilmis ve Turk-Islâm aleyhtarligi islenmistir. 1900 lu yillarda Osmanli topraklarinda misyonerlere ait toplam yabanci okul sayisi 2000 civarindaydi ve azinliklarin kendi okullariyla birlikte bu sayi 10.000 e yaklasmaktaydi. 1900 yilinda sadece ABD ye ait 400 den fazla okulda 20.000 civarinda ogrenci bulunurken  ayni yil idadî ve sultanî sayisi 69 olup bu okullarda sadece 7000 civarinda ogrenci bulunmaktaydi. 
* * * 
Gunumuzde  aksine iddialara ragmen Islâmî egitimin  lâikci paranoya  sonucunda zayiflatilmasi ve Turkiye nin AB ye giris sartlarinin uygun bir ortam olarak degerlendirilmesi misyonerlerin ekmegine yag surmustur. Son birkac yillik donemde apartmanlarda  evlerde  kilise  adi altinda binlerce misyoner hucresi kurulmus ve bu mihraklarda ozellikle ozbeoz Musluman Alevî ve Kurt kardeslerimiz uzerine yogunlastirilan  bolucu misyonerlik  faaliyetleri hizlandirilmistir. Genc insanlar  basta para olmak uzere akla gelebilecek her turlu vasita kullanilarak Hristiyanlastirilmaya  daha da onemlisi icinde yasadiklari toplumdan koparilmaya calisilmaktadir. 
Elbette her turlu siddete karsiyiz. Lâkin  toplumun inancini  âhengini ve birligini korumak icin  butun bu olan bitene de seyirci kalmamamiz gerekir. 
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com