Vakiflar Yasasi (1) - Haber Arşivi 2001-2011
29 Nisan 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Վարագ / Ժամ : Արփող

Haber Arşivi 2001-2011 :

09 Şubat 2008  

Vakiflar Yasasi (1) -

Vakiflar Yasasi (1)

Gayrimuslim vakiflarinin tasinmazlari konusunda AB Uyum Yasalari cercevesinde atilan adimlar kâgit uzerinde kaldi Azinlik vakiflari mallarinin tescili icin yaptiklari basvurularda Millet-i Hâkime zihniyetinin ordugu engellerle karsilasti BASLARKEN Avrupa Birligi uyum surecinin onemli adimlarindan biri olan Vakiflar Yasasi uzun suredir Turkiye nin gundeminde. AB ye girmek isteyen Turkiye nin el konulan gayrimuslim vakiflarina ait tasinmazlari belirli kosullar altinda iade etmesi azinlik vakiflarinin gayrimenkulleri konusundaki cesitli sorunlarini cozmesi gerekiyor. Yasa gundeme geldiginde gayrimuslim cemaatlerinin kendi tasinmazlarina sahip olamama noktasina surukleyen sorunlarin cozumu icin bir umuttu. TBMM gundemindeki Vakiflar Yasasi sorunlari ne kadar cozecek? Gayrimuslim vakiflarin mallari nasil ellerinden alindi? Turkiye deki sermaye birikimi olusturulmasinda bu mallar nasil hedef oldu? Bunlar gibi pek cok sorunun yanitini bulacaginiz yazi dizisi Prof. Dr. Baskin Oran in Turkiye de Azinliklar kavramlar teori Lozan ic mevzuat ictihat uygulama adli kitabinin guncellestirilmekte olan bolumlerinden derlendi. Su anda TBMM de bir Vakiflar Yasasi tasarisi bulunuyor. Oldugu gibi kabul edilmesi bekleniyor. Adalet Komisyonu ndan da aynen gecti. Bu tasarinin baslica onemi gayrimuslim vakiflarina devletin el koymasi biciminde gelisen ve hukuk disi olarak nitelenmis tutumu kanunlastiracak olmasindan geliyor. Tasarinin incelenmesine gecmeden once hepsi de Osmanli doneminde birer padisah fermaniyla kurulan bu vakiflari ve sorunlarini ozetleyelim. Ozellikle 1960 larin sonundan itibaren yapilan hukuksal uygulamalar sonucu gayrimuslim vakiflarinin artik kordugum halini alan sorunlari uc basliga ayrilarak soyle tanimlanabilir ve tahlil edilebilir: a) El konmus mallar sorunu 1936 Beyannamesi nde yer almadigi gerekcesiyle 1960 larin sonundan baslayarak el konulan ve devletin mulkiyetine gecirilen tasinmazlar konusunda simdiye kadar hicbir cozum getirilmemisti. Simdiki tasari da getirmiyor. Bu mallar hakkinda AIHM ye basvurma olanagi da yoktur cunku Turkiye bu olanagi ancak 1987 de ve geriye donuk olmaksizin tanimistir. Ayrica Strasbourg a basvuruyu bu tur haksizliklarin ic hukukta giderilememesinden itibaren en gec alti ay icinde yapmak gerekmektedir. Uygulamada cok buyuk guclukler cikaran ve sonuc vermeyen cinsten olmakla birlikte 2001-2004 arasinda yapilan AB reformlari kâgit uzerinde kimi olanaklar getirmistir. Fakat bu reformlarda geri vermenin nasil yapilacagi kimi yerlerde belirtilmemis kimi yerlerdeyse yontem uygulanabilir olmaktan uzak kalmistir. Ornegin; mazbut (yonetimine VGM tarafindan el konulmus) vakiflarin VGM ye gecmis olan mallarinin vakif adina tescil edilecegi hukmu getirilmistir. Ustelik herhangi bir hukum veya karar aranmaksizin. Fakat bu hem VGM nin talebi uzerine yapilabilecektir hem de Turkiye de hicbir tapu mudurunun mahkeme karari olmaksizin mulkiyet devri yapmadigi bilinen bir husustur. Ayni durum hemen asagida sozu edilecek Nam-i mustear ve nam-i mevhumlar adina tescil edilmis tasinmazlarla ilgili olarak da soz konusudur. Bu tasinmazlarin da azinlik vakiflari adina tescil edilecegi ongorulmustur ve bu da mahkeme karari olmadigindan yapilmayacaktir. b) El konulup satilmis tasinmazlar Bu konuda hicbir yasa tasarisi cozum getirmemistir. Oysa hukuken iyi niyetli ucuncu kisilere satilan tasinmazlar geri alinamayacagi icin devletin bunlar icin mal sahibi vakiflara tazminat odemesi en basit hukuk kuralidir. c) Vakif adina kayitli olmayanlar Bu tasinmazlar gayrimuslim vakiflarinin kullandiklari ama tapuda baskasi uzerinde gozuken mallardir. Bu tasinmazlar tapuda uc unsurun uzerinde gozukmektedir: 1) Nam-i mustearlar uzerinde; 2) Nam-i mevhumlar uzerinde; 3) Bagislandigi veya vasiyet edildigi halde hâlâ bagislayan veya vasiyet eden uzerinde. Birincisi ve ikincisi kisaca sudur: 1913 yilina kadar tasinmazlar hukuken vakif adina tescil edilemiyordu cunku bunlarin tuzelkisiligi yoktu. Bu nedenle bu tarihe kadar gayrimuslim vakiflari bu tasinmazlari mecburen ya cemaatin ileri gelen kisilerinin veya rahiplerinin adina tescil ettirmisler (nam-i mustear) yahut da kimi azizlerin adina mesela Meryem Veledi Osep yani Meryem Oglu Isa adina yazdirmislardir (nam-i mevhum). Hazine dava acinca ve Meryem Veledi Osep mubasirin butun bagirmalarina ragmen durusmaya gelmeyince tasinmaz mal Hazine ye gecmistir. Zaten Hazine ozellikle bu durumdaki tasinmazlar icin dava acmaya ozen gostermistir. Bu tasinmazlarin tapuya tescili ucuncu (2002) ve dorduncu (2003) AB Uyum Yasalari tarafindan ongorulmustur. Fakat bu ongoru gerceklesmemistir. Cunku yukarida Mayis 2004 itibariyla yuzde 18.66 oraninda gerceklesen tapu tescilleri yalnizca malik hanesi acik birakilmak suretiyle tespit edilen tasinmazlar icin soz konusu olmus malikleri nam-i mustear ve nam-i mevhum olarak gozukenlerin tescil talebi VGM tarafindan reddedilmistir. Su anda da durum budur. Ustelik bu ret isleminin iptali icin idare mahkemesinde (birinci derece idari yargida) acilan davalar da reddedilmektedir. Idare mahkemesinin ret gerekcesi ilginctir cunku mahkeme bu malik lerin (yani ornegin Meryem Veledi Osep in) nam-i mustear ve nam-i mevhum oldugunu bile bile bunlari ucuncu kisiler diyerek gercek sahis saymaktadir. Sonra da adli yargiya havale etmektedir: Her ne surette olursa olsun tasarruflari altinda bulundugu bildirilen tasinmaz mallarin ilgili vakif adina tescil olunacagi duzenlenmis olup halen tapu kutugunde ucuncu kisiler adina kayitli olan tasinmazlarin da bu madde kapsaminda degerlendirilmesine olanak bulunmamaktadir. Zira bu yasal duzenlemelerle Vakiflar Idaresine tapu kutugundeki kayitlari degistirme yetkisi verilmemistir. Bu tasinmazlar halen ucuncu kisiler adina kayitli olmakla beraber esasen davaci vakfin tasarrufunda bulunduklarindan bahisle davaci vakif adina kaydedilmelerine karar verilmesi gerektiginin iddia edildigi gorulmekte ise de bu tur iddialarin ancak adli yargida acilacak tapu iptali davasinda dinlenebilecegi Vakiflar Genel Mudurlugu nun halen ucuncu sahislar adina kayitli olan bu tasinmazlarin davaci vakif adina kaydedilmesine karar verilmesinin mumkun olmadigi aciktir. Tescil icinden cikilmaz soruna donusmektedir. Sonuc olarak tabloda (ustte) goruldugu gibi olumlu yanit orani Ekim 2007 de yuzde 15 6 veya en fazla yuzde 21 86 olmustur. Bu durum Ucuncu AB Uyum Paketi dort bucuk yil once (Agustos 2002) ciktigi dusunuldugunde devlet ve adalet adina huzun vericidir. Ustelik VGM nin bu uygulamasini yargiya goturmek ise basli basina bir sorun olmaktadir. Idari yargi Burada malik degisikligi var diyerek adli yargiya yollamaktadir. Adli yargiya gidilirse o da Burada bir idare (VGM) karari var diyerek idari yargiya yollayacaktir. Tabii bu durumda ic hukuk yollari tuketilemedigi icin AIHM ye de gidilememektedir. Aslinda Turkiye de Musluman i birinci sinif gayrimuslimi ise ikinci sinif sayan Milleti Hâkime zihniyetinin yani sira butun bu sorunlarin temel kaynagi gayrimuslim vakiflarinin vakifnamelerinin olmayip bunlarin Osmanli zamaninda padisah fermaniyla kurulmus olmasidir. Bu durum yeniden kurulma halinde buyuk oranda cozume kavusacaktir. Fakat Medeni Kanun md. 101/4 Belli bir cemaat mensuplarini desteklemek icin vakif kurulamaz dedigi icin bu vakiflarin yeniden kurulmasi da yasaktir. * * * * * 1936 beyannamesi 1936 yilinda yururluge giren Vakiflar Kanunu tum vakiflardan ellerindeki tasinmazlarin listesini gosteren bir mal beyannamesi istedi. Rejimin amaci Islamcilarin ekonomik kaynaklarini kurutacak duzenlemeler yapmakti. Fakat Ataturk un omru yetmedi ve beyannameler unutuldu. 1972 yilindan itibaren Vakiflar Genel Mudurlugu (VGM) gayrimuslim vakiflarinin vakifnamelerini istemeye basladi. Oysa vakifnameleri yoktu cunku padisah fermaniyla kurulmustular. Bunun uzerine VGM 1936 da alinan beyannameleri bu vakiflarin vakifnamesi sayacagini bildirdi vakiflarin 1936 yilindan sonra herhangi bir yolla edindikleri tasinmazlara el koymaya basladi. Cunku bu tasinmazlar 1936 mal beyannamesinde kayitli degillerdi. Bu mal beyannamesinde bu vakiflarin tasinmaz edinebilecekleri de yazmamaktaydi. * * * * * Tescilde vahim tablo Basvuran vakif adedi. . . . . 121 Hakkinda basvuru yapilan tasinmaz adedi. . . . . 2.332 Yetersiz belgeden tescili reddedilen tasinmaz adedi. . . . . 403 Zaten vakif adina kayitli oldugu gerekcesiyle ret. . . . . 478 Mukerrer basvuru gerekcesiyle ret. . . . . 189 Ucuncu sahislarin elinde olmak nedeniyle ret. . . . . 898 Tescili kabul edilen tasinmaz sayisi. . . . . 364




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+