Kirlangic in kaybettikleri - Haber Arşivi 2001-2011
04 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Մարգար / Ժամ : Առագոտ

Haber Arşivi 2001-2011 :

09 Mart 2008  

Kirlangic in kaybettikleri -

Kirlangic in kaybettikleri

Babamin kitaplarinin bekcisi artik benim; listeliyorum ve yaziyorum. Babamin koleksiyonundan bir kitap eksilmek soyle dursun birikmis kitaplarinin uzerine bir yenisini daha ekliyorum iste. Yazarak. Bir baba Lubnan da bombalara kurban verilmis bir ogul tiyatroyla ilgilenen ve Ermenice ogretmenligi yapan ikinci ogul babanin tarihini olusturan Kayseri-Tomarza dan Lubnan a goc Lubnan dan Amerika ya goc ve hepsinin kokunde afallayan Ermeni kimligi... Vahe Berberyan in Baba ve Ogul Adina romani koklere ve kimlige dair yer yer gulduren ama cogu zaman sorgulayan bir aile hikâyesi. Kurgu disaridakinin veya oteki nin iceriye kapali olana ev e girmesi ve hayatlari sarsarak darmaduman ederek ve gecmisin sayfalarini acarak sorgulamaya mecbur birakan rolu uzerine temellendirilmis. Cagdas felsefenin onde gelen isimlerinden Gilles Deleuze ve Felix Guattari ye ait deterritorialisme terimi (Deleuze ve Parnet nin Diyaloglar kitabini Turkceye ceviren Ali Akay in onerdigi yersizyurtsuzluk sozcugunu kullanacagim) romandaki bireyin kimligi tarihi kokleriyle girdigi savasim baglamiyla yakindan ilintilidir. Bu noktada yerinden yurdundan olmak gerek fikirsel gerekse fiziksel olarak gocebelik kavramini inceler. Yerinden kokunden kopma sadece ortak bir kimligi degil kisinin babanin topragindan uzaklasmasiyla kimligini sorgulamasi anlamina da gelebilmektedir. Romanin ortalarinda hatirlanan bir sarkinin dizeleri (Kirlangic yuva yapar yuva yapar ve sarki soyler/ Yapistirdigi her bir dalda onceki yuvasini hatirlar) Deleuze ve Guattari nin ortaya attiklari terimin karsimiza cikan bir varyasyonudur. Babanin gocebe tarihi Hollywood taki dairelerinde sasmaz bir monotonlukta gecer disari cikacakmiscasina giyinmesi evinde de kravatsiz ve tirassiz dolasmamasi sessiz bir agorafobik baskaldiridir. Lubnan daki kitabevinde bulunan tum kitaplariyla birlikte Hollywood a goc etmekle kalmaz evinde yasamayi tercih eden baba bitmek tukenmek bilmeyen kitaplariyla evini surlar misali orerek gercekle dunyayla iliskisini keser. Babanin gonullu hapis durumunun aksine otuzlarinda olan oglunun amator olarak tiyatroyla ugrasmasi ve Ermeni edebiyati ogretmenligi yapmasi ilk bakista dis dunyaya ve kimliginin komplikasyonlarina karsi basarili uyumu gibi gorunebilir. Fakat ucuncu sahsin bir oteki nin evlerine girmesiyle sadece uyumun bir yanilsama oldugu gercegiyle karsilasilmaz; yersizyurtsuzlugun Ermeni kimli- gindeki yeri de sorgulanmaya baslanir. Akil-beden ikilemi Anlatida kullanilan bir diger metod olan oyun icinde oyun baba ve ogulun yasadigi gocebe varolus hallerini sembolik anlamda ozetler. Roman boyunca Hrayr ve tiyatro grubunun sahneleme hazirliklariyla gecen tarihsel tiyatro oyununun merkezinde basi kesilen Ermeni krali uzerinden akil ve beden soylemi yurur. Hrayr ve babasinin da yersizyurtsuz duruslarinin ardinda akil-beden ikilemi bulunmaktadir. Bedenleri Hollywood ta Ermeni kalmaya calisirken akillari eski yuva larinda yurtlarindadir. Akillari Der Zor da gezinir Lubnan i bombalamalarda olen buyuk ogul/agabey Hrant i hatirlar. Sik sik geri donuslerle okuyucuya verilen kendi goc tarihleri veya baska bir deyisle yersizyurtsuzluk tarihleri aciga ciktikca baba ve ogulun var olma sekilleri de bambaska anlamlar kazanirlar. Babanin Lubnan dan goc etme sebebi olan buyuk oglunu kaybetmesi kisisel tarihinin ilk yersizyurtsuz eylemini hareketten once ozunde ruhunda sozunde (logos) kendini gosterir zira baba o gunden sonra istisnasiz her sabah yataktan kalkarken Tanri ya kufreder. Zamanla Tanri ile baba arasinda bir diyaloga veya anlatici Hrayr in da dedigi gibi ozel bir duaya donusur. Ogulun yasadigi akil-beden ikilemi dis dunyayla bagi sayesinde bir dereceye kadar engellenir. Fakat oteki gorunumdeki on sekiz yasindaki Amerikali bir fahisenin hayatina girmesiyle yanilsamali dunyasinda catismalar sorgulamalar ve aykiriliklar bas gosterir. Zamanla evlerinde yasamaya baslayan bu kiza âsik olan Hrayr dis dunyayla baginin sert bir elestirisini kiz olarak adlandirdiklari fahise kizin kimligiyle karsilastirarak yapar: Bizse ben Silva Levon ve tiyatrodaki diger arkadaslar degisen zamanin sinirlari arasinda kaybolmus buyuk bir gettonun icinde kisisel kucuk sizofrenik bir alt getto olusturmus Ermenice gazete okumaya calisip Ermenice oyunlar sahneleyerek hâlâ Jethro Tull imizi ve Pink Floyd umuzu dinleyerek arada sirada birkac joint cekerek saclarimizi uzatip Nikaragua daki ya da El Salvador daki devrimcilere umut baglayarak daralan sinirlara karsi mucadele veriyorduk. Genel baglamda Hrayr in akil-beden ikilemi uzatmali Ermeni sevgilisi Silva ve Amerikali fahise uzerinden vucut bulur. Akli ve bedeni tek bir kadinda bulusturamaz cunku her iki kadin da kendi kimliklerinin yersizyurtsuzudur deyim yerindeyse. Ustelik her iki kadin da Hrayr ve babasinin yasadigi sorgulamaya girismezler bile. Sadece bu iki kadin degil Hrayr in etrafindaki tum insanlar sorgulamak ve gecmislerini hatirlamaktansa uyum saglamayi tercih etmislerdir. Amerika ya ilk yerlesen Hrayr in ablasi ve enistesi basarili bir Amerikanlasma hikâyesidir. Goc ettikleri topraklarda kurduklari aile duzeni ile sil bastan ve hemen hemen gecmissiz yasam bicimi baba ve ogulunkine paralel olarak gozler onune serilir: Her pazar enistenin bahcesinde ailecek toplanilan mangalli yemekler enistenin benzin istasyonunda calisarak istasyonlar zinciri kurmus hali vakti iyi yeri ve buna ragmen evlerinde topu topu uc adet kitap bulunan bir aile olmalari baba ve oglun varolus sekilleriyle toptan celisir. Durum Hrayr in ogretmenlik yaptigi Ermeni okulunda da farkli degildir. Okul muduru Amerikan esprilerini kendine uyarlayarak anlatan cocuklarin Ermeniceye yabancilasarak gittikce uzaklasmalarina karsi sadece biraz daha fazla espri yaparak etrafta dolasan bir adamdir. Bir diger hoca lastiklerini okuldan bir cocugun patlattigi suphesine takilmaktan baska bir sey yapmayan tipik memur karakterini Amerika da devam ettirir. Ote yandan Hrayr in tiyatrodaki arkadaslari cogunlukla tiyatroyu bir hobi ve gelecekte evlenecekleri insanla tanisabilecekleri yer olarak gorurler. Grup Oteki ye o kadar kapalidir ki oyunculardan birinin cantasi kayboldugunda rahatlikla Oteki kizdan suphelenirler. Bir baba-ogul hikâyesi Hrayr in romanin basinda kendini tiyatrodan eski dostu Levon un alter ego su olarak tanimlamasi aslinda yukarida sayilan tum karakterlerin Ermeniliklerinin de alter ego su olarak gorulebilir. Kiza kapiyi bile bile acabilecek sadece Hrayr dir. Baba ve oglun evini saran her bir kitap benliklerinin bir parcasidir ve sadece Hrayr disaridakine kiza iceri gelmesine her bir kitapla onlari yuzlestirmesine izin verme cesaretini gosterir. Hikâye Harutyun ve Hrayr Maronyanin hikâyesi olmaktan ziyade bir baba-ogul hikâyesidir. Bu hikâyenin icersinde hayatlarina giren ve sadece tanistiklari anda adinin Jamie oldugunu ogrendigimiz kizdan hep kiz olarak bahsetmeleri kurguyu yersizyurtsuzluk baglaminda kavramlara donusturur. Kiz disi olan oteki baba ve ogulun hayatlarina girer. Zamanla tek tek hem babaya hem Hrayr a sorgulama ve degisme imkâni tanirken hem de baba ve ogulu birbiriyle kendi yontemiyle baristirir. Fakat bu barismanin bedeli oteki olan kiz icin mutlak ayrilikla esdegerdir. Her ikisinin bedenleriyle birlikte olan kiz bir anlamda baba ve ogulun yersizyurdsuz bedenlerini bir araya getirmeyi basarir. Yersizyurtsuz ruhlara gelince baba olerek en kolay cozumu bulmustur. Ogul Hrayr ise parcalanmis kokunden ayirilmis travmatik kimligine cozum olarak kendini gelenegin ve duzenin sembolu baba kavramiyla icsellestirmekte bulur. Baska bir deyisle baba olur ve hayati boyunca babasinin hayatini izole yasamasini elestirirken artik tipki babasi gibi yersizyurtsuzlugu bir an olsun unutamayacagi tek hayat seklini; babasi gibi kitaplar defterler ve benzer rutinler arasinda gecirir. O yuzden yersizyurdsuzlugu kok une kadar yasamayi secen biri olarak Silva yla evlenme alternatifini yeni bir yuva kavramini reddeder. Hrayr in son cumlesi son kirlangicin sarkisinin sozleridir: Babamin kitaplarinin bekcisi artik benim; okuyorum listeliyorum ve yaziyorum. Babamin koleksiyonundan bir kitap eksilmek soyle dursun mutfakta her zaman oturdugu yerde birikmis kitaplarinin uzerine bir yenisini daha ekliyorum iste. Yazarak. Kirlangic kaybettikleri kokleri geride biraktigi her yuva adina yazacaktir hatirlayacaktir unutmayacaktir; yersizyurdsuzlugunda var olacaktir. MARAL AKTOKMAKYAN (Arsivi) BABA VE OGUL ADINA Vahe Berberyan Ceviren: Talin Suciyan Aras Yayincilik 2008 159 sayfa 12 YTL




Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+