1915 icin ozur kampanyasi Istanbul Barosu nu boldu -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	Bir grup insanin 1915 tehciri sirasinda yasanan trajedi dolayisiyla Ermenilerden ozur dilemek icin baslattigi kampanya  Istanbul Barosu nda da catlaklara yol acti.
Baro yonetiminin  Ozur kampanyasi ile diaspora tezlerine mesruiyet alani yaratilmak isteniyor sozlerine baskan adaylarindan Mebuse Tekay  Hukuk  ulusal cikar politikalarina alet edilemez diye tepki gosterdi. Diger baskan adayi Sadi Carsancakli ise Baro  ozur kampanyasi duzenleyenlere yonelik mahalle baskisini kinamaliydi dedi.
1915’teki tehcir sirasinda yasanan buyuk trajedi icin Ermenilerden kisisel ozur dileme kampanyasi  dunyanin en buyuk barolarindan biri olan Istanbul Barosu’nda da bolunmelere yol acti. Istanbul Barosu’nun yeni yonetiminin ozur kampanyasina karsi cikan bir bildiri yayimlamasi ve kampanyanin asil amacinin  Turkiye Cumhuriyeti’nin onune altindan kalkamayacagi bir fatura koymak oldugunu iddia etmesi tepkilere yol acti. Baro bildirisinde  Gelinen asamada  tek yanli ve tarihsel gerceklerin bilincli bir sekilde carpitildigi imza kampanyalariyla ulke icinde Diaspora tezlerine mesruiyet alani yaratilmak istemektedir. Sonuc olarak  Turk halkinin duyarliliklarini ve ulusal yararlarini onemsemeden  Diaspora tezlerine ulke icinden katki anlamina gelecek imza kampanyalari sonucu  ulusumuzun bu gune kadar kararlilikla sergiledigi toplumsal direnci cokertilmek  gucsuzlestirilmek istenmektedir denilmisti.
Istanbul Barosu Baskanligi imzasiyla yayimlanan bu bildiri  ilk basta  Katilimci Avukatlar Grubu tarafindan protesto edildi. Grup adina yapilan aciklamada  Istanbul Barosu’nun 1915’te yasananlara iliskin degerlendirmelerinin tartismali oldugu belirtilerek  Istanbul Barosu’nun bir devlet kurumu olmadigi gibi  bir tarih kurumu da olmadigini ve meselenin hukuki yonuyle ilgilenmesi gereken bir hukuk kurumu oldugunu animsatmak geregini hissediyoruz denildi. Aciklamada su goruslere yer verildi:
Ulusal cikar mi 
Barolar faaliyetlerinde devletin ya da ulusun cikarlarini  ulusal duyarliliklari degil  insan haklarini temel alirlar. Barolarin yasal dayanagini bulduklari Avukatlik Kanunu’nda  barolarin yasal gorevleri arasinda devletin cikarlarini ya da ulusun/milletin soyut cikarlarini savunmak degil  insan haklarini savunmak vardir. Bu ozur kampanyasi nedeniyle  ifade ozgurlugunu kullanan insanlarin; sert  kirici ve incitici de olsa kendilerine yonelik elestirilere katlanmasi gerektigi elbette kabul edilmelidir. Ancak  elestiri sinirlari otesine gecerek  kampanyaya katilanlarin vatan hainligi ve ihanet gibi agir ve kabul edilemez ithamlarla yogun bir toplumsal baski altina alinip  bir kisim kendini bilmez mahfillere hedef gosterildigi bir konjonkturde  asil bu toplumsal linc ortamina karsi cikmasi gereken baronun tutumu hukuk adina uzuntu vericidir.
BASKAN ADAYI MEBUSE TEKAY
Baro’nun gorevi ifade ozgurlugunu savunmaktir
Baro adina yapilacak aciklamalar hukukun ustunlugunu ve insan haklarini referans alabilir ancak. Ulusal cikarlara aykiri olanin  yapilan haksizligin reddi oldugunu dusunuyorum. Ancak barolar acisindan baktigimizda pusulamiz ulusal cikar degil  haklarin korunmasi olmalidir. Ifade ozgurlugunu  resmi gorus disindaki dusuncelerin de aciklanabilir oldugunu Baro savunmayacaksa kim savunacak? Toplumlar  tum yasanmis ve yasanacak olanlarla belirlenir; gecmisi ve gelecegi de kapsar. Bu yuzden gecmisteki yanlislar icin ozur dilenmesi gerekir. Bu yuzden buldugumuzdan daha iyi bir dunya birakma sorumlulugumuz vardir. 
BASKAN ADAYI CARSANCAKLI
Baro  kampanyaya yonelik baskilari kinamali
Ermenilerden ozur dilenmeli mi  dilenmemeli mi tartismasinin cok otesinde baro prensipleri ve ozgurlukleri korumali  kendine mudahale siniri olarak da bunu belirlemelidir. Birtakim insanlar(aydinlar) bir tarihi mesele hakkinda kendi goruslerini aciklamislardir. Uluslararasi iliskilerde bu durum devleti zora sokmus olsa bile  onlarin bu ozgurluklerini kullanabiliyor olmasi devletin mesruiyetine kadar uzanan cok temel bir gerekliliktir. Ote yandan onlarin bu ozgurluklerini kisitlayici nitelikteki mahalle baskisi baro tarafindan kinanmalidir. Aydin ayrica ve kisisel olarak bu aydinlarin gorusune katilmadigini soyleyebilir; bu da Aydin’in dusunce ve ifade ozgurlugunun geregidir. Ancak  Aydin  bu ozgurlugunu gorevi suresince otosansure tabi tutmasi  baro baskanina yakisir bir davranis olurdu.
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com