Iran Islam Cumhuriyeti Ermenistan elcisi Seyid Ali Saghayan  Armenpress e yaptigi aciklamada  Iran-E -  
 
	
 
	
	
	 
	 
	
	Ermeni nufusunun o donemde 2.5 milyon degil  1 milyon 400 bin oldugunu soyleyen Prof. Karpat  Ingiliz arsivlerinden elde ettigi bir mektupta Ermeni patriginin aradaki farki  Cunku biz Ermeni nufusunu bazi yerlerde iki defa saydik  sozleriyle acikladigini anlatiyorKemal Karpat soyle diyor:  Surgunun yapildigi 1915 te Dogu Anadolu Rus isgali altindaydi. Ancak 1917’de Rus ordulari Bolsevik ihtilali nedeniyle geri cekilme karari aldi. O tarihte Rus ordusuyla beraber  onlarin guvencesi altinda yaklasik bir milyon Ermeni gerilere cekildi”
Kemal Karpat’i bulmusken ne sorulmaz ki; her sey. Din  dinin toplumdaki yeri  Islam tarihi  Osmanli tarihi  yakin donem Cumhuriyet tarihi  azinliklar meselesi  kimlik meselesi  ulus-devlet  Ataturk  Kurt  Arap  Rus tarihi  Ortadogu tarihi  hepsi…
Kendisi davet uzerine gidip ABD’nin Wisconsin Universitesi’nde Osmanli Tarihi Bolumu nu kurmus  kimi eserleri  kutuphanelere girmesi gereken en ust seviyede kitaplar” arasinda gosterilen  20 ulkede 130 makalesi yayinlanmis  ABD’deki Turk Arastirmalari’yla Orta Asya cemiyetlerinin kurucusu  dunyaca unlu bir tarihci. Boyle birinin karsisinda bir konuyla yetinmek cok yazik  ama mesele de oyle onemli ki tek soylesiye ancak sigiyor.
Mesele dedigimiz  gecen 22 Nisan’da Ermenistan’la Turkiye’nin bir tarih komisyonu kurmaya karar vermesi ve tabii 1915. Karpat bu konuda ilk kez bu aciklikta ve uzunlukta konusuyor. Baskasi soylese belki hic uzerinde durulmayacak  ama o soyleyince tartisma yaratacak tezler one suruyor.
Tabii bir de  AKP” basligi var. Karpat ayni Ermeni meselesinde oldugu gibi AKP’ye de en az 100 yillik bir projeksiyon tutarak bakiyor  ancak once 1915:
- Sizce 1915 icin bir tarih komisyonu kurulmasi faydali mi olur  yoksa bu meseleyi cozmek oncelikle siyasetcilerin isi midir? 
Bence cok faydali ve luzumludur. Benim Ermeni meselesine bakista  ucuncu yol” dedigim de budur. Ve belki sonuc alinmasinda birinci derecede de rol oynayabilir.
- Ne bakimdan? 
Bu meselenin tarihini saglam vesikalara gore incelemis bir adamim ben. Ermeni meselesi ne zaman dogdu? 1877-78’de Rus ordulari Osmanli topraklari olan bugunku Bulgaristan’a girince orada ekseriyeti Bulgar olan bir millet yaratmak istediler. Cunku Bulgaristan o sekilde Rusya’nin balkanlarda oncusu olacakti. Fakat o tarihte Bulgaristan’in Hiristiyan nufusu Muslumanlardan fazla degildi. Bir Bulgar milli devleti kurmak icin once bir Bulgar ekseriyeti yaratmak lazimdi. Bu amacla Rus ordusu ve Bulgar ceteleri 300 bin Musluman Turku oldurdu  bir milyona kadar insani da yerinden itti. Boylece Balkanlardan Anadolu’ya en buyuk Musluman Turk akini basladi 1878’de…
- Ermeni meselesini anlatmak icin neden Balkanlardan basladiniz?
Hemen oraya gelecegim: Boylece 1878 temmuzunda Berlin kongresi toplandi ve o kongrede otonom bir Bulgaristan yaratilmasina karar verildi. Ayrica Sirbistan  Romanya  Karadag istiklâlini kazandi  Bosna-Hersek Avusturya tarafindan isgal edildi  Batum-Kars ve Ardahan Ruslara birakildi. Artik Osmanli icin yikilis donemi baslamisti.
Iste bu tarihte  Ermeni milliyetcileri de bir millet yaratmanin  mustakil bir ulke kurmanin bu kadar mumkun oldugunu gorduler. Hemen Berlin kongresine bir muhtira gonderdiler. Muhtirayi kaleme alan o zamanin Ermeni kilisesi lideri  Anadolu’da iki bucuk milyon Ermeni vardir. Onlar da istiklalini istiyor. Onlara da ozgurluk verin  mustakil Ermenistan kurulsun” dedi.
- 1878’de Osmanli’nin Ermeni nufusu iki bucuk milyon muydu peki?
Oraya da gelecegim  acele etmeyiniz. Bizde hep oldugu gibi hemen isin son noktasina gelmek istiyorsunuz  ama her seyin bir akisi vardir. (Bu kucuk fircayi butun sabirsizlar adina kabul edip dinlemeye aynen devam ediyoruz)  Boylece Berlin anlasmasinin degistirilen 61 ve 16’inci maddesinde Ermenilerin kesif yasadigi Dogu Anadolu bolgesinde reformlar yapilmasina karar verildi. Bu reformlara nezaret etme sorumlulugunu da Ingiltere ustlendi. Bu cok muhim  altini cizelim: Ermeni reformunu izleme isi Ingiltere’nindi.
 
HER SEYIN BASLANGICI BERLIN KONGRESI
- Neye sebep oldu bu anlasma?
Berlin muahedesinden evvel Muslumanlarla cok iyi yasamis Ermeniler  birden bire siyasi bir mesele oldu. O gune kadar sadece kulturel  sosyal  ekonomik bir mesele olan Ermeniler artik siyasilesmisti. 1878 Berlin Antlasmasi her seyin baslangici oldu.
- Ingiltere ilk ne yapti?
Otonomide butun mesele nufus uzerine odaklandigi icin Ingiltere hemen Ermeni nufusunu tespit etmeye yoneldi. Ancak bu arada Ingiltere’de de buyuk bir ic degisiklik oldu. 1880 secimlerinde bir Yahudi donmesi ve Osmanli dostu olan Benjamin Disraeli gitti  yerine sozde liberal  ama aslinda koyu bir Protestan ve Ingiltere’de Islam’i kucuk gorenlerin oncusu durumundaki Gladstone geldi. Gladstone’un ilk isi Osmanli’daki elcisi Goschen’e talimat vermek oldu   Derhal gidiniz  Dogu bolgesinde reformlara girisiniz” dedi.
Ancak tabii bu kadar kolay degildi. Cunku Osmanli hukumeti Goschen’in bitaraf olmadigini  Osmanli aleyhine calisacagini dusunerek ayak diriyordu. O kadar gerginlikler oldu ki 1881-82’de Ingiltere Adriyatik sahillerine  yani bugunku Arnavutluk’a harp gemilerini gonderdi.
- Bu arada reformdan kasit ne; otonomi mi?
Gayrimuslimler icin kulturel ve ekonomik otonomi oteden beri zaten mevcuttu Osmanli’da. Kendi okullarini kuruyorlar  kendi kiliselerine istedigi baskani seciyorlar  o kilise o toplumun basi oluyor  devlet- hukumet ona karismiyor vs  yani zaten otonomi vardi. Simdi istenen idari otonomiydi. Cogunlukta olduklari yerlere bir Ermeni veya hic olmazsa Ermeni taraftari olan bir vali tayin edilecekti.
 
PATRIK BAZI YERLERDE IKI KEZ SAYIM YAPMIS
- Bulgaristan’da oldugu gibi?
Tabii  Berlin muahedesi Bulgaristan’i otonom yapti  Bulgaristan da 30 yil sonra istiklâlini ilan etti. Cunku otonomi siyasi ozgurluge  ayriliga giden yolun ilk adimiydi. Bunun baska bir tarifi de yoktu. Ingiltere’nin simdi yapmaya calistigi da buydu.
- Peki sonra ne oldu; Goschen bir nufus sayimi yapabildi mi? 
Simdi oraya gelecegim  fakat kusura bakmayin  ben bunlari yazdim. Tarih Vakfi’nin yayinladigi  Osmanli nufusu” isimli kitabimda butun rakamlar  vesikalar mevcut. Ama alip okuyan kimse yok. Cunku biz Turkler oturup bir seyi arastirmaya gitmez  bir cirpida genel bir fikir elde edip ona gore fikir yurutmeye cok aliskiniz. Belki biraz sert konusuyorum  kusuruma bakmayin lutfen  fakat ben butun hayatim boyunca gerceklere dayanarak calismayi ongordum. Onun icin de Turkiye’de tutunamadim  Bati’ya gidip orada basari sagladim bu yontemlerim sayesinde. (Firca seansi-2. Ama hic itirazimiz yok  dogru soze ne denir? Hele de 85 yasindaki bir derya soyluyorsa…)
Simdi reformlar meselesine gelelim. Goschen Dogu’daki Ingiliz konsolosluklarina  Iki bucuk milyon iddiasi ne derece dogru  arastirin” talimatini verdi. O donem Erzurum’da  Van’da  Trabzon’da cok bilgili Ingiliz konsoloslari vardi. Bunlar bir rapor hazirlayip gonderdiler Istanbul’a. Diyorlar ki   Ermeni nufusu en fazla 1 milyon 400 bin.” Sefir tabii buyuk supheye dusuyor. Arada bir milyondan fazla fark var. Bu defa Ingiltere bizzat Ermeni patrigine soruyor   Bu fark neden?” Ermeni patriginin mektuplari var  orada diyor ki   Cunku biz Ermeni nufusunu bazi yerlerde iki defa saydik. Mesela Sivas vilayetinde saydigimiz Ermenileri bir de Erzurum vilayetlerinde saydigimiz Ermeniler arasina soktuk. Ustelik biz gocebe Muslumanlari da saymadik  yalniz yerlesik halki saydik.”
 
BIR MILYON GOCU ERMENILER DE KABUL EDIYOR
- Bu yazisma bilinen bir sey midir?
Hayir  kendi aralarinda kaldigi icin bilinmiyor.
- Siz nereden aldiniz?
Ingiliz arsivlerinde bulunan diplomatik mektuplasmalardan aldim. Ve Ermeni alimleri ekseri ciddi insanlar olduklari icin benim bu yazdiklarima hic itiraz etmediler. Yine ilan edilmeyen  ama benim buldugum baska belgelere gore Sultan Abdulhamit de alti vilayette sayim yaptirmis. Onun ulastigi rakam bir milyon 200 bin. Hemen hemen Ingilizleri dogruluyor.
- Peki ne oluyor o bir milyon 400 bin Ermeni’ye?
Bir kismi tehcir sirasinda yolda hucuma ugradilar. Bu kesin. Kurtler ve Turkler tarafindan  bazen de jandarmalarca oldurulduler. Bir kismi da goc etti.
- Ne kadar kismi?
Surgunun yapildigi 1915’te Dogu Anadolu Rus isgali altindaydi. Ancak 1917’de Rus ordulari Bolsevik ihtilali nedeniyle geri cekilme karari aldi. O tarihte Rus ordusuyla beraber  onlarin guvencesi altinda yaklasik bir milyon Ermeni gerilere cekildi.
- Bir milyon?
Evet  bir milyon kadar Ermeni Dogu Anadolu’dan Rus ordulariyla beraber kuzeye goctu.
- Bir milyonu yasiyor muydu yani 1917’de?
Yasiyordu tabii ve en can alici nokta da bu zaten. Bizzat Ermeni tarihcileri  hatta en milliyetcileri dahi kabul ediyor bunu. Ama ne diyerek;  Nufus iki bucuk milyondu  bir milyonu cekilince bir bucuk kaldi  bir bucuk milyon Ermeni olduruldu” diyerek…
- Bastan anlattiginiz o iki bucuk milyon meselesi bu yuzden onemli yani?
Tabii  cunku butun mesele bu nufus uzerinde donuyor. Oysa elimizde tum vesikalar toplam Ermeni nufusunun bir bucuk milyon bile olmadigini gosteriyor. Bunun bir milyonu goc ettiyse  100-200 bini de Anadolu’da kaldi  Musluman oldu  su oldu  bu olduysa… Istanbul Ermenilerine de kimse ilismedigine gore...
 
TURK MILLIYETCISI DEGILIM  AMA GERCEK BU
- Bir milyon Ermeni’nin Guney Rusya’ya goc ettigi ne kadar kesin; bunun bir belgesi var mi sizde?
Rus nufusu istatistiklerine bakmak yeterli. Ilk mevcut Rus nufus istatistikleri Erivan’da 40-50 bin kadar Ermeni oldugunu gosteriyor. 1927’de yapilan nufus sayiminda ise bir milyondan fazla cikiyor. Bunlarin cogu da Rusya  Romanya veya Bulgaristan’dan degil  Anadolu’dan gelen Ermeniler. Ama simdi size de bunlar sok gibi geliyor. Bakiyorum yuzunuze  inanamiyorsunuz   Vay bu adam uyduruyor mu  ne yapiyor” der gibisiniz...
- Elbette hayir  ama anlamaya calisiyoruz. Mesela bizzat Talat Pasa’nin tuttugu iddia edilen notlara gore tehcir oncesi ve sonrasindaki fark 972 bin 246 imis. Ama bu Ermenilerden kacinin oldugu  kacinin goc ettigi bilgisi yok.
Iste ben goc etti diyorum size ve bunu da Turklerin yazmalarindan degil bizzat Ermenilerin kayitlarindan soyluyorum. Simdi en basa donersek  siz komisyonla ilgili bir sual sorarak basladiniz  ben de size uzun bir cevap verdim. Belki de beklemediginiz bir cevap aldiniz.
- Dogrusu evet  sizin bu goruslerinizi daha once okumamistik…
Cunku  ben medya uzerinden devam eden bu 1915 tartismasina hic girmem. Bu kapsamda ilk kez konusuyorum  cunku bir tarih komisyonunun kurulacak olmasini cok onemsiyorum. Ve ben bunu yeni de degil  daha 40 sene evvel soyledim.
- 40 yil once de mi boyle dusunuyordunuz?
Evet  ama beni sakin bir Turk milliyetcisi tarihci olarak da gormeyin. Ben tam bir Ermeni dostuyumdur. Ermenileri insan olarak cok takdir ederim. Hakikaten Osmanli devletine buyuk katkilari  buyuk kabiliyetleri olan  kulture yatkin  her yerde iz birakmis  isim yapmis bir millettir Ermeniler. Keske bizim Turkler de onlar kadar verimli  yaratici olsalardi. Bunda hic seyim yok  ama gercekler ayridir ve gercekler de bu.
 
SADECE 1915’I DEGIL  150 YILI INCELEMEK GEREKIYOR
- Sizin verdiginiz rakamlara gore 1915’te olen Ermenilerin sayisi 100-200 bin kadar galiba  degil mi?
Ama bunun bir tanesi bile fazladir ve cok acidir. Ben oldurmeye kesinkes karsi biriyim.
- Zaten bu cagin insani degil 100-200 bin  Yugoslavya’da sekiz bin Musluman’in oldurulmesine de soykirim diyor.
Evet…
- Peki o halde soykirimin ilk kez tanimlandigi 1948 Cenevre Sozlesmesi geriye donuk islese 1915 de soykirima girer mi  girmez mi?
Hayir  cunku planli bir hareket degildi. Ermeni milliyetcileri boyle bir planin oldugunu bin bir dereden su getirerek ispat etmeye calistilar fakat kullandiklari malzemenin uydurma oldugu hep ortaya cikti. Bu ispat edilmis bir sey degil.
- Ya yolda oleceklerini bile bile gondermek?
Bir kere surulen Ermeni gruplarinin bir kismi sag salim Suriye ve Lubnan’a yerlesebildi. Bugun Lubnan’in Suriye’nin nufusunun buyuk bir kismi Anadolu’dan tecrit edilen ve sag kalan Ermenilerdir.
Ikincisi  1878’de yuz binlerce Musluman Turk Rumeli’den sokulup yok edildi. 1912-1913’te Balkan harbinde 400 bin Musluman olduruldu. Ayni miktarda adam goce mecbur edildi. Yine Kafkaslarda bir bucuk milyon insan olduruldu. Peki o devirde butun milletler birbirine soykirim yapiyordu mu diyecegiz? Hayir  onlar savas ortasinda yasanmis katliamlardi. Bir cografyanin uzerinde sivil savas gibi bir sey yasaniyordu ve cok aciydi.
- Dolayisiyla siz 1915’e bir yilin olaylari degil  bir donem olarak bakilsin diyorsunuz…
Evet  1915’i anlamak istiyorsak tam o 150 seneyi incelemek lazim. Ancak o zaman o devirde nasil bir buyuk goc ve olum hareketi yasandigini gorebiliriz. Eger bunu butunuyle ele alirsak o zaman bunun insanliga karsi  herkes tarafindan  o donemki tum milli devletler tarafindan islenmis bir suc oldugu ortaya cikar. Buna Musluman da maruz kalmis  Rum da  Ermeni de… Cunku maalesef milli devletlerin kurulusunda bu gibi aci safhalar vardir ve bir bakima her yerde olmustur. Elbette bu hicbir aciyi hafifletmez  ama bize o donemi aciklar. Ben bununla da kimseyi savunmuyorum  benim tek savundugum gercek.
 
 
YARIM SAAT DINLEMEK AVEDIS’I BILE DEGISTIRDI
- Ermeni meselesiyle ilgili bu goruslerinizi anlattiginizda ABD’de ne tur tepkiler aliyorsunuz?
Size cok basit bir misal vereyim: Benim Amerika’da cok yakin Ermeni dostlarim vardir. Onlardan biri de 1962’de ben Harvard’dayken tanistigim Avedis Sanjiyan’dir. Avedis’le oyle dost olmustuk ki bir gun kendisine  Ya bak  ben seninle kardes gibi konusuyorum  birbirimize sicak bakiyoruz  yakiniz  ayni topraklardan gelmisiz  ayni kulturde yasamisiz. Gel toplumlarimiz arasinda da yine bu eski dostlugu kuralim. Bir taraf Ermenilerden bir taraf Turklerden olusan kendi aramizda komisyon olusturup  su 1915 olaylarini inceleyelim” dedim. Bana dostumun cevabi su oldu:  Once soykirimi taniyiniz ondan sonra dostuz.”
Tabii komisyonu kuramadik  ama yine dostlugumuz devam etti. Seneler sonra Sikago’da  Osmanli’da Ermeniler” baslikli bir panele davet edildim. Orada Ermenilerin Osmanli devletindeki yerinden soz ettim. Turkiye’de aslen bir Ermeni aleyhtarligi olmadigini  bir Rumelili olarak butun cocuklugumun Istanbul’daki Ermeni Turkce’sine giptayla gectigini  1915 olaylarinin gerisine de bakmak gerektigini  pesin hukum vermenin ne buyuk hata oldugunu anlattim. Kimse karsi cikmadi konusmama. Hatta bittikten sonra bir-iki Ermeni ve Amerikali geldi  bana  Ya bu meselenin baska yonleri varmis  seni dinledikten sonra bu meselenin yeni yonlerini kesfettik” dedi. Bir baktim onlarin arasinda benim Avedis de var ve bana aynen soyle diyor   Kemal  senin bundan 20-30 sene evvel teklif ettigin komisyonu kurma zamani geldi galiba.”
- Ne degismisti Sanjiyan icin sizce?
Beni bu konuyla ilgili yarim saat dinledi. Dinleyince gordu ki bende 1915’e dair koru korune Turk tezini savunma hali yok. O zaman iste gercekleri arastirdigim fikri onda uyandi ve buradan hareketle  Konusabiliriz” dedi.
 
KARPAT’IN KOMISYON KRITERLERI
1- Once Turk ve Ermeni’lerden secici bir komisyon olusturulmali. BM ve AB gozlemcilerinin de bulunacagi bu komisyon asil tarih komisyonuna kimlerin secilecegine karar vermeli.
2- Tarih komisyonu ilgili her ulkeden ve her akademik alandan belirmenmis bitaraf uyelerden olusmali.
3- Calisma suresine sinir konmamali  ancak bir bucuk yil icinde bitirilebilir.
4- Komisyon hicbir yargiya varmamali. Sadece olaylarin gelisimi hakkinda gorus birligine ulasmali. Ilk anlasilacak konu da rakamlar.
5- Boyle bir komisyonun kurulabilmesi Turkiye  ama asil uzun vadede Ermenistan’in lehine bir basaridir. Komisyondan sonrasini siyasetciler cozebilir.
 
OSMANLI’YLA BAGIMIZI KESMEK IYI NIYETLI BIR HATA
- Cumhurbaskani Gul  ABD Baskani Obama’yla yaptigi ortak basin aciklamasinda  Turkiye Cumhuriyeti kurulurken yeni nesilleri nefret duygusuyla beslememek icin biz o donem kaybettigimiz Turkleri buyuk olay haline getirmedik” dedi.
Cok dogrudur. Bu olaylar bizim tarih kitaplarimizda  hatiratlarimizda hic yer almaz. Tarihle mesgul olan bir insan olarak ben bu olaylarin ne kadar buyuk oldugunu ancak ve ancak Ingiliz arsivlerine gittikten sonra ogrendim  Turkiye’de okurken degil.
- Neden boyle oldu  yas mi tutmadik?
Cunku cumhuriyet yeni bir baslangic yapmak  eski tarihi bir yana atmak  eski dusmanlari unutmak  kimseden toprak talebinin olmadigi  tertemiz bir sayfa acarak dunyaya katilmak istedi. Bizzat Ataturk’un soyledigi bir sey bu   Biz eski tarihi burada bitiriyoruz  yeni bir hayat baslatiyoruz” diye. O yuzden de yas tutulmadi.
- Sizce hata miydi?
Evet  bence cok iyi niyetle yapilmisti  ama sonucta bir hataydi. Cunku sirf bu yuzden bile herkes olaylarin 1915’te basladigini sandi  kimse 150 yilda neler oldugunu goremedi.
- Tabii bunun yalniz iyi niyetten degil  asil 1915’in sucundan kurtulmak icin yapildigini soyleyenler de var?
Yanlis. Eger siz Turkiye’yle Osmanli’nin kesismesini ve Osmanli tarihini yalniz ve yalniz 1915’e baglarsaniz cok buyuk hata yaparsiniz. 500 sene boyunca Osmanli korkusu ve Islam tehlikesiyle yasamis Avrupa’ya bunu unutturma fikri cok daha kapsamli dusunulmus bir seydi  sebep asla 1915 degildi.
Tabii Osmanliyla birden tum bagimizi bicak gibi kesmek sadece bir 1915’i tek bir acidan gormeye degil  daha baska bir cok sanciya sebep oldu.
- Neye mesela?
Biz cumhuriyetin ilk gunlerinde dunyada ne kadar kotuluk varsa hepsini Osmanlilara yukledik. Kendi tarihimizi oyle bir kesip attik ki sonraki butun yillar bunun kopuklugunu yasadik. Cunku sonucta rejim degismisti  ama toplum hâlâ ayniydi.
 
AKP SADECE BASLANGIC  YENI LIDERLER GELECEK
- Sizce bu sanci hâlâ suruyor mu?
Nihayet halkla hukumetin  milletle devletin bir araya geldigi bir devrin icine girdik. Simdi o donemdeyiz. Osmanli’dan bu yana ilk defa halkimizla idarecimiz birbiriyle kaynasiyor. Devlet ve sosyal elitizmi ilk kez halk arasindan gelmis yeni liderlere teslim ediyoruz. Tabii Cumhuriyet kurulmasaydi  Ataturk demokrasinin bu temellerini atmasaydi bugun bu noktaya da gelmemiz asla mumkun degildi.
- Peki Turkiye’nin ideal noktasi bu mudur; sizce gorup gorecegimizin hepsi bu kadar mi?
Hayir  bugunku AKP bu yeni donemin sadece bir baslangici. Elbette bizim giderek daha yeni bir lider kadrosuna ihtiyacimiz olusacak. AKP de kalite bakimindan yukselerek yerini hem dunyayi hem kendi toplumunu daha iyi anlayan baska liderlere teslim edecek.
- Ne zaman?
Bu degisim sancisi hemen bitmez; belki 15-20 sene daha surer.
- Ya o 15-20 yil nasil gececek; daha muhafazakarlasarak mi?
Kismen muhafazakârlasma  biraz eski kokenlerine donmenin  yani normallesmenin ilk etaptaki sartidir. Biz bu sanciyi eninde sonunda mutlaka yasayacaktik  ama bu da gececek. Kehanette bulunmak istemem  ancak ben iyimserim. 
- Simdi yalniz biraz kafalar karismistir; AKP’li misiniz  degil misiniz diye…
Ben omrum boyunca kimseden olmamak icin hep tek durdum. Benim yegane ozelligim budur. Zaten o yuzden de soylediklerim hicbir tarafin isine gelmez. Mesela iki yil once Basbakan’a bir mektup yazip   Kendini koyu Ataturkcu sayan kesime de guven vermek zorundasiniz. Herkesin sizinle ayni fikirde olmasi sart degil” dedim  yanit dahi vermedi.
Sonra o mektubu bir baska buyuk gazete duymus  benden istedi  ama onlar da basmadi. Cunku yine o mektupta Basbakan’a hitaben dedim ki   Kader sizi Turkiye’nin cok buyuk bir degisim noktasinda iktidara getirdi. Bunu degerlendiriniz ve yapiniz.”
Ama ben orada AKP’ye sarilarak   Ah sen kurtulussun” demiyorum ki  tam tersi  Buyuk entelektuel kabiliyete ihtiyac duyulan bir donemde yasiyorsunuz  ama sizin sectiginiz adamlar bu kabiliyetten mahrum. Bunu yerine getirin  Obama gibi olun” diyorum.
	
	 
Bu haber  kaynağından gelmektedir. 
Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı ()  ve yazarına ait olup,
 bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.
Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com