Sarkis Çerkezyan'ı Kaybettik - Haber Arşivi 2001-2011
03 Mayıs 2024 - Հակական տոմար - Տարի : 4516 / Ամիս : Ահեկան / Օր : Արամ / Ժամ : Արփող

Haber Arşivi 2001-2011 :

04 Ağustos 2009  

Sarkis Çerkezyan'ı Kaybettik -

Sarkis Çerkezyan'ı Kaybettik

Ermeni yazar, komunist, marangoz Çerkezyan, 93 yasında, Kumkapı'daki evinde aramızdan ayrıldı. Çerkezyan için 5 Agustos'ta Kumkapı Meryem Ana Kilisesi'nde, saat 14:00'te tören duzenlenecek. Ardından Balıklı Ermeni Mezarlıgı'nda toprağa verilecek.

Sarkis Çerkezyan, sevenlerinin ona seslenisiyle Sarkis Amca, bu sabaha karsı, Kumkapı'daki evinde hayatını kaybetti.

Son dönemde sağlık sorunları nedeniyle Surp Pırgiç Hastanesi'nde tedavi gören, daha sonra ailesi tarafından evinde bakılan Çerkezyan 93 yasındaydı.

Çerkezyan için 5 Ağustos Çarsamba, saat 14:00'te Kumkapı Meryem Ana Kilisesi'nde bir tören duzenlenecek. Çerkezyan daha sonra Balıklı Ermeni Mezarlığı'nda toprağa verilecek.

Marangoz, yazar, komunist
1915 tehcirinden sağ kurtulan Karamanlı bir Ermeni ailenin oğlu olarak 15 Mayıs 1916'da Halep'te doğan Çerkezyan, 2. Dunya Savası'nda askere alındı, 6-7 Eylul olaylarını yasadı ve anlattı. Turkiye Komunist Partisi (TKP) ve Turkiye İsçi Partisi'nin (TİP) uyesi oldu.

Çerkezyan, Belge Yayınları'ndan çıkan Dunya Hepimize Yeter kitabında komunistliğini söyle anlatıyordu:

Ben hayattaki safımı iyi seçtiğime inanıyorum. Komunist oldum. Bu yasa kadar hep insanların iyiliği için, dusmanlıkları gidermek için çalıs-tık. Halklarımızın bir daha benzer acılar yasa-maması için, aralarındaki gereksiz perdelerin kaldırılmasına uğrastık. Emeklerimin bosa gitmediğini dusunuyorum. Halklarımızın çektiği acıların tekrarlanmaması, gelecek hiçbir neslin benzer yıkımlar, kıyımlar yasamaması en buyuk dileğim.

2005'te, Radikal'den Celal Baslangıç'ın röportajındaysa sunları söylemisti:

Ben zaten ruhen komunisttim. Kendimi bildim bileli öyle hissettim. Turkiye'de olduğum için TKP'li oldum. Ermenistan'da olsam, oradaki partiye girerdim. Ama Turkiye'de hem Ermeni hem komunist olmak... Ben çok mu akıllıydım, yoksa çok mu deliydim.

Turk Soluna itiraz
Aynı röportajda sunu da anlatmıstı:

Zihni Anadol, 'Turk Solu' diye bir dergi çıkarıyordu. Bir miting sonrası Zihni, 'Bizim dergiye bir yazı yazsana' dedi. 'Ben o dergiye gıcığım' dedim. 'Niye?' diye sorunca da anlattım; 'Bu memlekete Migros geldi 'Turk Migros' dediniz. Bilmem ne geldi 'Turk' oldu. Bu halkın kıçına yerlestirilen butun kazıklar böylesi bir jelatine sarıldı, öyle yerlestirildi. simdi de siz 'Turk Solu' diyorsunuz. Eğer solunuz sadece size aitse, bizim ne isimiz var içinizde. Biz enternasyonal insanlarız. O zaman ben gideceğim, bir Ermeni solu bulacağım, orada çalısacağım.' Herhalde aklına yattı Zihni'nin ki, bir sure sonra derginin adını değistirdiler.

Çerkezyan, TKP'nin Atılım dergisini marangozhanesinde bastığı yılları da söyle anlatmıstı:

Ben marangoz muydum? Ne marangozu? Orası (marangozhane) universite oldu, matbaa oldu. Senelerce Atılım'ı bastım. (...) O kadar zaman gazeteyi bastık, kokusu çıkmadı. 1980'den önceydi. Mustafa Hayrullahoğlu biliyordu burayı. O gözaltına alındı, iskencede öldu, bir konussaydı, hepimiz yanmıstık zaten. Bu olaylar bize bir seyler öğretti. Açık vermemek, birlikte is yaptığın insanları iyi tanımak... Gerisi insanın vicdanına bağlı bir sey.

Özel bölmeli masa
Çerkezyan'ın sosyalistlere baskıların yoğun olduğu dönemde, marangozluğuna dair anlattığı bir baska öyku de söyleydi:

Cağaloğlu'nda urun dergisi vardı... Oraya bir seyler yaptım. Bir gun bana mimar bir genç gönderdiler dergiden. Çocuk, içinde gizli bölmesi olan özel bir masa istiyor. Taslağını çizmis, getirdi bana. 'Senin ne istediğini anladım, hadi sen git, ben bir masa yaparım, gelir alırsın' dedim gönderdim onu. Kaba suntadan bir masa yaptım. Sonra geldi bu mimar delikanlı, 'Yaptın mı?' dedi. 'İste, istediğin masa bu' dedim. Masayı incelemeye basladı, yanına baktı, önune baktı, altına, ustune baktı, ters çevirdi; aradığını bir turlu bulamadı, 'Ama bu benim istediğim gibi bir masa mı?' dedi tereddutle. 'Senin istediğin masa' dedim. Bir daha baktı, bir daha baktı, zulayı bulamadı. Sadece mimarlık yetmiyor yani bu islere. 'Ama nasıl oluyor bu?' dedi. Ben masanın nasıl açılacağını gösterdim, sasırdı kaldı, aldı masayı gitti. Sonradan duyuyorum ki, o masa ne islere yaramıs. O masanın sayesinde her seyi yazmıslar da, çizmisler de, saklamıslar da. Dergi arandığında bakıp gidermis polisler.





Bu haber kaynağından gelmektedir.

Haber metninde yer alan görüşler haber kaynağı () ve yazarına ait olup,
bolsohays.com sitesi haber hakkında herhangi bir görüş üstlenmemektedir.

Opinions expressed are those of the author(s)-(). They do not purport to reflect the opinions or views of bolsohays.com
+